Uzun bir aradan sonra elime Seyyid Kutup'un bu eserini alıp, okumaya başladım. Gerçi ben buna salt bir okuma demeyim çünkü okumaktan baska şey bu; üstadın dizi dibinde tedris etmek gibi bir şey, hissetmek tüm yazılanları;kalbine, zihnine ve ruhuna ayni anda hitap etmesi demek tüm yazılanların. Onunla konuşmak, sohbet etmek ve dertleşmek gibi bir şey... Onun her esrinde ayni duyguları yaşıyorum hiç-bir yazarin eserinde bu kadar yoğun duyguları bir arada yaşamadim diyebilirim. Kendisinin de dediği gibi, "Kalem sahibi kimseler, birçok işleri yapabilirler ancak; fikirlerin yaşaması pahasına kendilerini feda etmek şartıyla." Işte Seyyid Kutup budur. Fikirleri ve kalemi uğrunda can vermiştir. Ugrunda canını verdiği davası, eserlerini okuyanlara can vermektedir. Evet o şehittir ama kelimeleri diridir, eserleri elimizdedir ve bizlere can vermektedir kalemiyle.
Bu eserinde, Batı toplumunu, mevcut rejimleri, beşer odakli izm ve ideolojileri çok iyi bir şekilde analiz etmiştir. Bati dünyasının aydin ve bilim adamlarının sözleriyle alçak Batı Medeniyetini tüm çıplaklığıyla bize anlatmakta ve bunun sonucunda da bizlere kurtuluş yolu göstermektedir. Bati'nin hegemonyası altinda ezilmiş olan, biz müslüman toplumlar için bir reçete sunmakta ve bu reçete dışında da her yolu denediğimizi fakat başarıya ulaşmadiğimizin altını da çizmektedir. Evet bizim kurtuluşumuzun tek bir yolu var o da Islâm. Buna gönülden iman eden ve bu bilinçle mücadele ederken, Şehit olan Üstad Seyyid Kutup'un bu eseriyle sizi başbaşa bırakiyorum...