Kadınların şeytani varlıklar olarak tanımlanması ve birçoğunun maruz kaldığı zalim, aşağılayıcı uygulamalar, kolektif kadın ruhu ve kadınların olanaklar duygusu üzerinde silinemez izler bırakmıştır. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın - toplumsal, ekonomik, kültürel ve politik- cadı avı, kadınların hayatlarında bir dönüm noktası olmuştur. Cadı avı Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeninde (1884) Engels’in anaerkil sistemin çöküşünün nedeni olarak gösterdiği tarihsel yenilginin eşdeğeridir. Çünkü cadı avı, kapitalizm öncesi Avrupa’da kadın gücünün temelini oluşturan bütün bir kadın pratikleri kolektif İlişkiler ve bilgi sistemleri dünyasını ve de feodalizme karşı mücadeledeki direnişlerinin koşulunu yok etmiştir.
Bir saat
Deliksiz bir uyku
Altı frank getiriyor
Bir sağlam demlenmekse
Eder b ir tabanca;
Ne harika bir ülke burası,
Günde on frank getiriyor
Güzel bir sevişme (Burke: 190)
Cadı avı erkeklere kadınların güçlerinden korkmayı öğreterek, kadın erkek ayrımını derinleştirmiş ve kapitalist iş disipliniyle uyuşmayan bir pratikler, inançlar ve toplumsal özneler dünyasını yok ederek toplumsal yeniden üretimin esas unsurlarını yeniden tanımlamıştı.