roma tarihindeki caligula ile günümüz siyaseti arasında bağ kurarken kullandığı dil beni benden aldı. resmen bir fikir uçuşmasının içindeymişim hissini yaşattı. sık sık kendini övmesi: bunu türkiye'de ben söyledim-yaptım vb. söylemleri, dağınık bir dil kullanması, kitabı bitirdiğimde "oh be, nihayet bitti, bir daha tövbe" dedirtti. bu kitabında çok dağınık ve megaloman bir profil çizmiş. ancak resmi ideoloji söylemleri dışında bir şey öğrenmek için yine de diğer kitapları değerlendirilebilir. özellikle, yarım bıraktığım "türkiye üzerine tezler" kitabına geniş bir zamanda tekrar baştan başlamayı düşünüyorum. ancak bu kitabı okurlara tavsiye etmiyorum.