Cami ve Namazla Diriliş

Kolektif

Cami ve Namazla Diriliş Posts

You can find Cami ve Namazla Diriliş books, Cami ve Namazla Diriliş quotes and quotes, Cami ve Namazla Diriliş authors, Cami ve Namazla Diriliş reviews and reviews on 1000Kitap.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Selamün aleyküm sevgili okurlar. Camiler Haftası'na özel olarak hazırlanan bu kıymetli eser, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, kıymetli yazarlarının makalelerinden oluşan; çocuklar, engelliler, gençler ve kadınların, cami ile daha çok buluşabilmelerini hedefleyen bir eser olarak okurlara sunulmuş. Yaşantımızda özel bir yere sahip olan, iki önemli kavram, Cami ve Namaz, hayatımızı her yönüyle iyiye, güzele, doğruya, eşitliğe, adalete yönlendiren, bir değerler manzumesidir. Hedefimiz, düşüncemiz; dünya ve ahiretimizi güzelleştirmek için gerekli olan iman ve itikad çizgisinde, Allah'ın bize bahşettiği Kur'ân, namaz ışığında, Peygamberimizin sünnetiyle, istikametimize dosdoğru yürümek olmalı. Ardımızdan gelen nesillerimize de İslam'ın sarıp sarmalayan, öğretici, birleştirici, nûrâni etkisini öğreterek, huzurlu toplum yapısını sağlam temeller üzerine oturtabilmek olmalı. Yüce Allah, biz kullarını namazını dosdoğru, hûşû ile kılan, orucu tutan, zekatı veren, imanı kuvvetli, sırât-ı müstakîm üzere olan, kulları zümresine dahil eylesin.
Cami ve Namazla Diriliş
Cami ve Namazla DirilişKolektif · Diyanet İşleri · 201519 okunma
Kuşanmamız gereken namaz için ezanla fırınlanıp suyla polatlanmak gerekmektedir Erdem Bayazıt'ın diliyle: "Yeryüzü bana mescit kılındı Ant verdim toprak şahit tutuldu Her sabah her öğle her akşam İkindiyle yıkanarak yatsıyla donanarak Seslerden bir sesle fırınlanıp Sularla polatlanan benim."
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Ezan ve Kur'an'la ilgili, şunları dile getirir Yahya Kemal: "Gezintilerimde bir hakikat keşfettim. Bu devletin iki manevi temeli vardır: Fatih'in Ayasofya minaresinden okuttuğu ezan ki hala okunuyor! Selim'in Hırka-i Saadet önünde okuttuğu Kur'an ki hala okunuyor! "Böylece çocukluğunun Müslüman rüyasının devam ettiğini, bütün değişimlere rağmen milletin şuur altını ve yüreğini, bu iki sesin beslediğini görür.
Sayfa 189Kitabı okudu
Prof. Dr. M. Fuat Köprülü'nün: "Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar.” dediği, Dede Korkut Hikayeleri'nde de Müslüman Oğuzlar, abdest alıp namaz kılarlar. Besmele ile başlayan ön sözde: "Hesap gününde cuma güzel. Cuma günü okuyunca hutbe güzel. Kulak verip dinleyince ümmet güzel. Minarede ezan okuyunca müezzin güzel." ifadeleri, Müslüman Oğuzlar'ın cuma gününün öneminin farkında olduklarını; ezanı, hutbeyi dinleyip cuma namazını eda ettiklerini göstermektedir.
Sayfa 182Kitabı okudu
"Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime merhem, Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem!" Necip Fazıl Kısakürek
Sayfa 181Kitabı okudu
Cahil kimse namazın kadrini nerden bilir Her namazda iman baştan tazelenir Es-salat dese, gafil başını çevirip uyur Gafillikten ömrünü yele satar olmalı. Hoca Ahmet Yesevi
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Gönüle hitab eden bir başka örneğin, ünlü mutasavvıf Sehl b. Abdullah et-Tüsterî'nin hayatında ne denli etkili olduğunu ortaya koyan hatırasını kendisinden dinleyelim: "Küçük bir çocuktum. Geceleri kalkıp hûşû içinde namaz kılan dayım Muhammed b. Sivar'ı hayranlıkla seyrederdim. Bir gün dönüp bana dedi ki: - Seni yaratan Allah'ı hiç anmaz mısın? - Nasıl anayım? diye sordum. Bunun üzerine Dayım: · Gece yatağına yattığın zaman, kalbinle üç defa, “Allah benim şahidimdir, benimle beraberdir ve beni görüyor” de, telkininde bulundu. Ben bu tavsiyeye uyarak her gece söylenenleri tekrar ettim. Gönlümde bu sözün tatlılığını hissetmeye başladım. Sonra dayımın tavsiyesi üzere yedi ve on defa söylemeye devam ettim. Birkaç yıl boyunca da hep söyledim. Nihayet bir gün dayım bana: - Ey Sehl! Ne dersin? Allah'ın beraber olduğu, şahidi olduğu ve nazar ettiği bir kimseye, günah işlemek yakışır mı?..."
Sayfa 128Kitabı okudu
Babamın dünyasında namaz her şeydi. İnsanlar ibadetlerini muntazaman îfâ eder, gerisini Allah'a bırakırlardı. Namazda gözleri olanın başka hiçbir şeyde gözü yoktu. Bir dünyaya yönelmişseler, başka bir dünyada oyalanma lüksleri yoktu. Başka bir bilgi dünyasıydı bu, başka bir insan yetiştirme evreni. Sabah namaza kalkışları hayata hazırlıktı, gece kıyama durmaları dünyadan haberdar olmak demekti.
Sayfa 116Kitabı okudu
"Karanlıkta mescide gidenlerin, kıyamet günü tam bir nura mazhar olacaklarını müjdele." Ebû Dâvûd, Salât, 49.
Hz. Peygamber'in uygulamasına göre namazı cemaatle kılmaya hastalık veya tehlike dışında hiçbir şey engel olmamalıdır. Âmâ olan İbn Ümmü Mektûm, Hz. Peygamber'e haşarat ve tehlikeli hayvanların varlığından bahsetmiş ve kendisini mescide götürecek kimse olmadığını (bu sebeple zarar görmekten endişe ettiğini) söyleyerek evde namaz kılıp kılamayacağını sorunca Hz. Peygamber, “ezanın ‘haydi namaza, haydi felaha’ ifadelerini duyuyorsan namaza koş, ezana icabet et, sana ruhsat bulamıyorum" buyurmuş, körlüğü bir engel saymamıştır. Müslim, Mesâcid, 255
Reklam
Uzun yıllar Hollanda'da yaşamış bir zattan dinlemiştim. Hint asıllı bir Müslüman resmi bir işini halletmek üzere başkent Den Haag'a gelir. İşini bitirip arabasına binmek üzere otoparka giderken ikindi namazının yolda geçebileceğinden endişe ederek yakınlardaki bir parka yōnelir. Çimenlerin üstünde namazını eda edip parktan ayrılacakken Hollandalı bir bey önünü keser. Selam verip, “Bankta oturmuş sizi izliyordum az önce, ne yaptığınızı öğrenebilir miyim?” diye sorar merakla. Namaz kıldığını söyler Müslüman olan ve bunun İslam dininin günlük ibadeti olduğunu ifade edip yoluna devam etmek ister. Ancak muhatabının onu bırakmaya niyeti yoktur. "Anladım” der, “Ama ibadete başlamadan önce ayakta bir şeyler mırıldanıp sağa sola döndünüz. O söylediğiniz neydi?” diye sorar yeniden. Kamet'i merak etmiştir. Müslüman zat bunun namaza başlamadan önce okunan bir çağrı olduğunu, bu çağrının aslında kullara Allah tarafından yapıldığını söyleyip ekler: “Bu çağrı huzura, kurtuluşa, saadete, selamete yapılan bir davettir. Haydi kulum namaza, haydi kulum kurtuluşa, huzura!" diyerek ezanın "Hayye ale's-salah" ve "Hayye ale'l-felah" cümlelerini kısaca izah eder. O sözlerini henüz tamamlamıştır ki, soru soran kişi birden ellerini uzatıp sıkıca tutar bu yolcunun ellerinden ve "Ben yıllardır bunu, bu huzuru arıyorum. Söyler misin, Müslüman olmak için ne yapmam gerekir?" der. Ayaküstü beraberce kelime-i şehadet getirirler.
121 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.