Bu kitabın içindeki şiirler alıp götürdü beni çok uzaklara...
Memleketimin denizinin dalgaları gibi dalga dalga özlemle taşırdı her bir hücremi.
Şiirleri okudukça dağlara yarenlik edip, kemençe gaydaları eşliğinde gitmek istedim, çam kokulu yaylalarıma... Cemberimi başıma dolayıp, keşanımı belime bağlayıp, beyaz lastiğimi giyip, elimde orağımla çam ormanlarına dalıp, çam sakızı ile mis kokulu çıralar toplamak istedim. Rastladığım bir sürü mayısı bezene kadar yemek, ormandan yukarıya çıkıp ardıma baktığımda uzansam dokunabileceğim bulutların, bir tuvalden fırlamışçasına bana sunduğu manzarının seyrine dalıp gitmek istedim. Sonra uzanıp yaylamın çimenine toprak kokmak istedim. Akşamleyin de, guzinenin yanına kıvrılıp, yağan yağmurun ahşap evimin çinko çatısına düşerken çıkardığı sesle, huzurla uyuyakalmak istedim.
~
Piyasadaki birçok;
"Unutmadım vazgeçtim anlatırken farkettim."
gibi saçma sapan dize oluşumlu şiir derlemeleri gibi olmayan, doğayı, özlemi, umudu, sevgiyi, dostluğu içtenlikle anlatan bu şiir kitabı, beni özüme, memleket anılarıma götürdü.
Okuduğunuz da sizleri nereye götürecek, şimdiden merak ediyorum.
Tavsiyemdir.
