Semih Öztürk bu eserinde kadınların toplumsal dertlerine de yer vermiş. Eşinden şiddet gören bir kadın, aşık olduğu bir sevgilisi olmasına rağmen ailesi tarafından kuzeniyle evlendirilmeye zorlanan genç bir kız...
Bütün mahallesini izleyip duruyor bu ana karakter. İşi gücü bırakmış insanları izleyip kendi içinde yorumlayıp kedi besliyor. Biraz düşünce yapısı beni rahatsız etti. Ana karakter olan Altan, hem sevilecek hem de sevilmeyecek düşüncelere sahip her insan gibi. İç sesi olarak yazılan birçok kısım olduğu için düşüncelerini özgürce ifade etmiş. Kısacası mahalle kültürünü yansıtan, gündelik hayattan bahseden bir kitap. Altan ne kadar karakteri kıt bir insan anlatsam inanmazsınız, hiçbir kadını hak etmediğini düşünüyorum hatta hayvanları da öyle. Tüllü, Hümeyra, ihanet falan hepsini hak etti bence fazla bile sevildi. Asla katlanamadım bu adama ya
Dili sade, anlatım tarzı basit, akıcı olabilecek bir eser. Fakat öyle belirli bir verdiği mesajını, kalitesini, olay örgüsünü görmedim. Zaten büyük bir beklentiyle başlamadığım için hayal kırıklığına da uğramadım. Çerezlik okunabilir keyif verici bir kitap fakat arka kapak yazısına aldanmayın, içi dışı kadar güzel değil.
Çokça alıntı çıkarılabilecek bir eser olduğunu da söylemem lazıımm.
Yani okurken sıkılmadığım bir kitap evet ama kitaba tam puan verenlerin olması beni yine de şaşırttı. Çünkü yüzlerce kaliteli eserlerle, olay örgüsü bile net belli olmayan bu esere tam puan vermenin haksızlık olduğuna inanıyorum. Okumasanız bir şey kaybetmezsiniz, elinizde varsa okumak kafa dağıtmanıza yardımcı olacaktır fakat elinizde yoksa almayın derim.
