Can Parası
Fakir BaykurtQuotes
"İnsanda biraz ruh olmalı ruuh!.. Birazcık vijdan olmalı..."
Sayfa 205
Yirminci yüzyılın bu aşamasında insanlar aya varıp gelmeğe uğraşırken bir köyün hala bulanık ırmak suyu içmek zorunda kalması, yöneticiler için tam bir yüzkarasıydı. Devletin ve belediyenin savsaması sonucuydu bu.
Sayfa 77 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Gölgesinde serinliyor ciğerler Sadullah Amca!
"Bakın efenim! Dekan Beyin hemen Bakanlığa gitmesi gerekiyor. Gene de sizi kabul edecek. Ama çok rica ediyorum, içerde fazla kalmayın. Anlatıp hemen çıkın, olmaz mı?" Bir şey söylemeye bırakmadan itti Sadullah'ı. Geniiiiş bir odaydı. Burada bir alçak masa, oturacak yerler var; şurada başka bir masa, masada bayrak, bayraklar... Boynu kelebekli adam masaya hafifçe abanmıştı. Ardında çok büyük bir resim asılıydı duvarda. Birden bildi Sadullah, "Rahmetli!" dedi. "Hey gidi koca rahmetli! Ne çok havaslıymışın iresim çektirmelere! Mamirenlerin de böyültüp böyültüp asıyorlar başlarına!.. Şişiniyorlar arkalarında sen varsın..."
Sayfa 50 - Remzi Kitapevi, Mamiren: Amir, memur, devlet çalışanı.Kitabı okudu
"Okumuş adam zorlamaz, idareli idareli kullanır kendini..."
Sayfa 259
Madem sorunları bilmiyor, nasıl başkan olacakmış? Sokma akıllan giden sekiz adım gider. Ondan bundan öğrenmeyle başkanlık yapılamaz. Bilmeyenin eline belediye teslim edilemez. Bilen geçsin!
Sayfa 72 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Ee burada bu şekilde mevki sahibi olunuyor İlhan Bey.
Adam kimbilir hangi yöntemlerle propaganda yapacak? Hatta işin içine Nurculuk, Süleymancılık da karıştıracak belki. Din ticaretinin birinci erbabı değil mi bu adamlar! Okumuşlarınsa hiç çakmadığı bir dalga! Sonra bakarsın, adam tutar en birincilerini söyler yalanların.
Sayfa 74 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Ahh, ahhh...
Dalına domuz asılan dut "kirli" duruyordu. Kendileri bir çare düşünemedikleri için varıp Mesudiyeli Mahmut Hoca'ya danıştılar.
"Bakayım kitaba da söyleyim..." dedi Mahmut Hoca. Ertesi gün, bulduğu çareyi söyledi: "Ağacı keseceksin Kadir! Tam dibinden keseceksin! Kitap öyle gösteriyor! Canaballah
öyle buyuruyor!" dedi.
Allah'ın buyruğuna, kitabın sözüne karşı gelinir mi? Kesti ağacı Kadir dibinden. Böylece hem anasının gönlünü aldı, hem de kasabanın içinde, ne denli inancı sıkı ve sağlam bir Müslüman olduğunu kanıtlamış oldu.
Bereket, kesilen dut, öteki dutlar içinde en ileze, en çelimsiz olanıydı. Doğru dürüst meyvesi bile olmuyordu. Ama ötekiler şahin gibi ağaçlardı. Şükür Allah'a ki, domuzu o ileze duta asmıştı domuzcular.
Sayfa 224 - Remzi Kitapevi, İleze: Zayıf, güçsüz, hasta.Kitabı okudu