Can Veren Pervaneler 7

Hayati İnanç
Eski bir söz vardır tasavvufi bir nüktedir: Ağızdan çıkan kulaktan döner, kalpten gelen kalbe gider..
Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan Derin bir sızı giriyor içeri Son bir defa bakarken caddelere Dükkanlara , evlere , kahvelere Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden Ne unutulmaz zamanlar geçiyor Ağır ağır biz farkında değilken Gökler masmavi yaprak yemyeşilken Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika , bu vakitsiz yağmur Unutulur , azizim unutulur...
Reklam
Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri buyuruyor ki;
"Ömrün bindiğin bir gemidir. Bir gemi ile sen seyahat ediyorsun. Dünya ise alttaki deniz gibidir. O altta oldukça, sen de gemiyi düzgün yönettikçe selamete çıkarsın. Fakat deniz suyu geminin içine girerse onu batırır. Dünya ayağının altında olsun Ona bas ama sevgisini kalbine sokma!"
Çocukluk çağına dair hatıralar , çocuklarımıza , evlatlarımıza yol gösterici olacak.Ama sözler ,nasihatlar değil haller , davranışlar esas olan.
"Hayat, beyaz bir kağıt gibidir. İşlenen hatalar da bu kağıda kurşun kalemle yanlış yazı yazmaya benzer. Bu yanlış yazıları bir silgi ile silebilirsin. Bir iz kalır belki ama silebilirsin. Ancak çok defa silmeye kalkarsan, sonunda kağıt zarar görür hatta delinebilir bile..
Ehemmi mühimme tercih etmek Ehem ne demek? Çok önemli. Mühim ne demek? O da önemli. Ama işte biri çok önemli En mühim olana harcayın ömrünüzü...
Reklam
Vaki olanda hayır vardır
Nice güzel olaylar vardır ki, başında, sonunun acılara sebep olacağını göremeyiz. Nice acı, elem, keder vardır ki neticesine kavuşulduğunda, " İyi ki böyle olmuş..." deriz
"Gönül dili enteresan bir şey. Yani bir ortamda hiçkimse konuşmasa, bakılmazsa bile gönülden gönüle bir yol vardır. Ehline malum olur."
Gariplik günleriydi dedim ya , artık altıncı mı yedinci mi kiracılıktan sonra , el birliğiyle kendi evimizi yaptık.Ama nasıl bir heyecan ! 14-15 yaşlarındayım.Ev bitip de oturmaya başladığımızda ,bütün ailede zafer kazanmış bir komutan edası vardı. “Çocukluk çağı insanın anavatanıdır.” Şimdi o dönemi , çeşitli , vesilerle anlatırken paylaşırken , gidip , gidip geliyoruz ana memlekete.
Pervane ,mum etrafında dönerek can veren küçücük kelebeklerin adıdır; gözünüzle bile göremezsiniz. Çok küçüktürler muma aşıktırlar.Sevgililerin etrafında döne döne aşkları arttıkça yaklaşırlar , iyice yaklaşırlar, ateşe temas ederler ve külleri mumun dibine düşüverir. Hakiki aşkı,feragati , fedakârlığı temsil eden şeydir pervane. Can veriyor bak sesini dahi çıkarmıyor.
Reklam
Bülbüle bakma sakın, âşık olayım dersen, Pervaneden al gizli, sevdâ haberini sen!
Derler ki efendim. Müslümanlık ince insanlık, tasavvuf ince Müslümanlıktır...
Derler ki efendim. Müslümanlık ince insanlık, tasavvuf ince Müslümanlıktır...
İnsan ya Rabbinin kuludur. Ya da nefsinin. Nefsinin kulu olma.
- Dost kimdir? - Allahü teâlâyı ve ahireti hatırlatan. - Düşman kimdir? - Unutturan!