Tarihin Akışını Değiştiren Savaş

Çanakkale 1915

Vahdettin Engin

Çanakkale 1915 Quotes

You can find Çanakkale 1915 quotes, Çanakkale 1915 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yüzbaşı Faik Efendi
25 Nisan günü erken saatlerde düşmanın çıkarma hareketinin başlaması ve bölüğün bu çıkarmayı karşılayışı 4. Bölük komutanı Yüzbaşı Faik Efendi tarafından şöyle rapor edilmişti: "O gece saat 02.00 sıralarında ay ışığı henüz vardı. Yanımdaki ihtiyat takımından çıkarılmakta olan gözcüler (Bigalı İdris ve Gelibolulu Cemil) ileri açıldığımızda birçok düşman gemisinin görünmekte olduğunu haber verdiler. Kalktım dürbünle baktım. Tam karşımızda, fakat epey uzağımızda büyüklüğü küçüklüğü fark edilemeyen birçok geminin varlığını gördüm. Hareket halinde olup olmadıkları anlaşılmıyordu. Derhal [Kabatepe'de bulunan] Tabur komutanı İsmet Bey'e evvela telefonla şifahen, sonra raporla bilgi verdim. Bana şifahen; 'Telaşa mahal olmadığını, çıkarmanın olsa olsa Kabatepe'ye olacağını' bildirerek bu gemileri gözlemekte devam etmemi cevaben söyledi. Ben yine gözetleme mahalline gittim ve baktım; Bu defa bunları daha kalabalık gördüm ve bize doğru hareket eder gibi olduklarına karar verdim. Usulen Tümen komutanlığına bilgi vermek üzere telefon konuşmasına gittim. Saat tahminen 02.30 idi."
Son söz olarak, Sami Paşazade Sezai'nin Çanakkale Savaşı ile ilgili değerlendirmelerine yer verelim: "Böyle harikulade olaylar kendi kendisini anlatır. Onu tanımlamak için sarf edilecek kelimeler ve düşünceler daha yükselirken düşer, parlarken söner. Bununla birlikte hiçbir şey söylememek de nasıl mümkün olur ki? Bugün her Türk'ün konuşabilmesi Çanakkale savunması sayesindedir. Bugün Türk'e büyük milletler arasında 'Ben' demek yetkisini veren Çanakkale savunmasıdır... Çanakkale savunması 'üç mucizeler' savaşıdır: Hali kurtardı. Mazinin hamaset ve azametini geri getirdi. Vatanımızı bir 'ebedi vatan' yaptı."
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
1934 Yılında, 18 Mart Deniz Zaferi kutlamaları vesilesi ile Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale Savaşında ölen Anzak askerleri ve onların aileleri için kendi eliyle bir metin hazırlamıştı. Bu metin dönemin içişleri bakanı Şükrü Kaya tarafından törende okundu: "Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ifadeleri, ülkesini işgale gelen düşman askerleri için söylendiğinden ayrı bir değer taşır. Mustafa Kemal Atatürk, dünyada hiçbir liderin yapamadığı bir biçimde Çanakkale'de ölen düşman askerlerini kendi evladı gibi görme alicenaplığını gösterebilmektedir. Bu bakış açısı da aynı zamanda Türk milletinin mertliğine ve alicenaplığına da bir delil teşkil eder.
Sayfa 210Kitabı okudu
4 Mayıs 1915 tarihinde Anzakların Kabatepe'ye yaptıkları saldırı yoğun bir ateş ile karşılanmıştı. Bunun üzerine Yüzbaşı Ray Leane daha fazla ilerleyemeyeceklerini anlayıp yaralıları tahliye için yardım filikaları istedi. Leane sonrasını şöyle anlatıyor: "Türkler sahilde tezkerecilerin yaralı taşıdıklarını görür görmez büyük bir alicenaplık göstererek ateşi kesmiş ve yaralıların hepsi filikaya konana kadar bir tek silah atılmamıştır. Bu davranış Müslüman savaşçıların aynı zamanda ne kadar centilmen olduğunun bir göstergesidir."
Sayfa 208Kitabı okudu
"Malzemenin kıymeti ne olursa olsun iyi kullanılır ve azim ve iman ile maksada doğru yürütülürse başarıya ve neticeye ulaşmak mümkün olur."
Hücum anı geldiğinde 41. Alay Conkbayırı'na ulaşamamıştı. bunun üzerine 23. Alay Conkbayırı'na, yeni gelmiş olan 28. Alay da Şahinsırt'a doğru taarruz düzenine geçerek hazırlanmıştı. 10 Ağustos 1915 günü sabah saat 04.30'da gün ağarmak üzere iken taarruz için bütün tertibat alınmıştı. Mustafa Kemal son bir kez hücuma kalkacak
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
General Hamilton, Anafartalar'a çıkacak İngiliz birliklerinin, baskın tarzında ve son derece süratli olarak 7 Ağustos günü tepeler hattını ele geçirmesini istemekteydi. Oysa ne Stopford ne de karaya çıkacak olan 11. tümen komutanı Hammersley, hızlı hareket etmenin hayati önemini kavramıştı. Hatta Stopford tarafından tugay komutanlarına verilen emirde, ilerlemek hususunda sadece "mümkün olduğu takdirde tepeleri ele geçirmek" ten bahsedilmişti.
Sayfa 150Kitabı okudu
Cesarettepe'de İngiliz taarruzunun durdurularak bu mevkide vaziyetin kontrol altına alınmasından sonra, dikkatler yeniden Kanlısırt siperlerine çevrildi. Kanlısırt'ta bir gün önce düşman eline geçen siperlerin 6-7 Ağustos gecesi yapılan ve ağır zayiata sebep olan taarruzlarla geri alınamamasına rağmen, Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa, bu siperlerin geri alınması için diretiyordu. 16. Tümen komutanı Rüştü Bey'e verdiği emirde; "Sizden her neye mal olursa olsun, derhal siperlerin geri alındığı haberini kesinlikle beklerim" demekteydi. Ancak çok kayıp vermiş olan 16. Tümen, yaptığı saldırılara rağmen sonuç alamadı.
Sayfa 148Kitabı okudu
Yarbay Mustafa Kemal komutasında bulunan 19. Tümen, 5. Ordu'nun genel ihtiyatı olarak Bigalı köyünde Karargah kurmuştu. 19. Tümen, 57. Alay ile 72. ve 77. Alaylardan kurulmuştu. 72 ve 77. Alaylar Halep bölgesinden gelmişti ve bu alaylar farklı etnik kimliklere sahip erlerden oluşuyordu.
Yarbay Şefik bey ve 27. Alay
Arıburnu'nda muharebe sesleri duyulurken Şefik Bey, bağlı bulunduğu 9. Tümen Komutanlığı'ndan bir türlü harekete geçme emrini alamıyordu. Üst komutanlar Arıburnu'na yapılan çıkarmanın dikkatleri o tarafa çekici bir aldatma olabileceği şüphesiyle temkinli davranıyor, durumun açıklık kazanmasını bekliyordu. Ancak Şefik Bey yerinde duramıyordu; Arıburnu'ndan işitilen silah seslerini, orada bırakmış olduğu zayıf savunma birliğinin düşmanla temasta olduğunu anlatıyor, bir an önce askerlerinin imdadına koşmak için sabırsızlanıyordu. Artık dayanamadı ve telefonla bağlandığı tümen kurmay başkanına: "-Hulusi bey! Arkadaşlarımız orada ateş içinde yanıyor, biz daha bekleyecek miyiz? Hareket için emir bekliyoruz", der.
Reklam
Yüzbaşı Faik Efendi
Takım daha bir müddet muharebe etmiş ve Muharrem Çavuş da vurulduktan sonra birkaç kişi kalan erat, arkalarının kesildiğini anlayarak sarp yamaçlar arasından Balıkçı Damlarındaki 1. Takım'a katılmışlar. Ben Kocadere köyüne giderken Kanlısırt'tan bize karşı; 'Mehmet dur!' gibi sesler işittik. Bunların İngiliz (Anzak) olduklarını ve Kanlısırt'ı işgal etmiş olduklarını anladık.
Liman Paşa'nın savunma sisteminde kıyılar zayıf kuvvetlerle tutulacak, Düşmanın çıkarma yaptığı bölgeye derhal takviye kuvvet gönderilecekti. Oysa çıkarma yapacak bir kuvvetin en zayıf olduğu an, çıkarma öncesi denizde bulunduğu andı. Zayıf kuvvetlerle düşmanın karaya çıkmasını engelleyemeyince, geriden gelen takviye kuvvetler karaya yerleşmiş; donanma topçusunun himayesi altında mevzilenmiş düşmanın denize dökülemeyeceği anlaşılmıştı. Liman von Sanders, Arıburnu ve Seddülbahir'de başlayan çıkarmalara anında müdahale edememiş, çıkarmaların bir aldatma değil ciddi olduğunu anlamak için vakit kaybedilmiş, gösteriş çıkarmaları yapan donanma gemilerine aldanarak Bolayır ve Beşige bölgesinde tutulan 4. tümen muharebeye sokulamamış, bu yüzden de 25 Nisan çıkarmalarının bütün yükünü 9. ve 19. tümenler çekmek zorunda kalmıştı. Arıburnu ve Seddülbahir sahillerine yapılan çıkarmalarda büyük bir direnç ve fedakarlık gösteren Türk askeri; ordu kumandanlığının sevk ve idaredeki başarısızlığı, düşmanın sayı ve ateş üstünlüğü, ağır silah ve eksikliği gibi olumsuzluklara rağmen yılmadan mücadele etmiş, Müttefik ordunun ilk gün hedeflerine ulaşmasının önüne geçmiştir.
Mustafa Kemal, 10 Ağustos sabahı yaptıracağı süngü hücumu için alınan tertibatı yerinde görüyordu. Taburun önünde durdu. Düşmanın çok yakınında yatan tabur eratı, bu cesur komuta heyetinin, devam etmekte olan düşman ateşine ehemmiyet vermeden önlerinde dikildiğini görünce, damarlarındaki Türk kanı kaynamaya ve hepsinin içinde azim ve şiddet hisleri kabarmaya başladı. Mustafa Kemal yaklaştı: "Merhaba Asker!" dedi. "Sen sakallı! İngiliz'i bir hamlede yere atabilir misin?" (diğerine) "Sen, birkaç İngiliz'i bir arada yere yuvarlayabilir misin?" Ben senin bu işi yapabileceğini gözlerinden okuyorum" dedi. Mustafa Kemal'in istediği olmuş, olumlu cevaplar veren bütün erat yüksek maneviyatla coşmuştu.
Sayfa 187Kitabı okudu
Aslında Conkbayırı-Kocaçimen hattını ele geçirmek için kağıt üzerinde yapılan plan mükemmeldi. Önemli olan, planın uygulamaya konabilmesiydi. Zira planın uygulanma aşamasında, önceden öngörülmeyen faktörler harekatın kaderini etkilemişti: Kuşatma harekatının yapıldığı Ağıldere bölgesindeki engebeli arazi yapısı, kılavuzun yanlış istikamet tercihi, baskına uğratılan Türk birliğinin hiç beklenmeyen inatçı direnişi, harekata katılan komutanların hedefe ulaşma noktasında doğru karar alamama ve yeterli azim ve gayreti gösterememeleri, İngiliz planının uygulanmasına olumsuz etki eden faktörler olmuştu.
Sayfa 172Kitabı okudu
Düşmanın tasarladığı taarruz hattını 19. Türk Tümeni'ne bağlı iki alay savunmaktaydı. Cesarettepe'de 18. Alay birlikleri, Kılıçbayırı hattında da 27. Alay birlikleri bulunmaktaydı. 7 Ağustos sabahı, yarım saat süren şiddetli bir bombardımandan sonra, saat 04.30'da başlayan taarruz, dört dalga halinde saf tutmuş 600 Avustralyalı asker tarafından yapıldı. Peş peşe hücuma kalkan Avustralyalılar, Çok kısa bir süre içinde Türk siperlerinden açılan etkili ateş altında yere serildiler. (Bu saldırı, Çanakkale Savaşı'nı konu alan 1981 yılı yapımı "Gallipoli" Filminin final sahnesinde gayet dramatik bir şekilde canlandırılmıştı.
Sayfa 147Kitabı okudu
74 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.