“Çanakkale'de bulunduğumuz günlerde, bir gün bizim dini bayramımızdı. O günü neşe içinde geçirmek ve eğlenmek istiyorduk. Ama harp halinde bulunduğumuz için de bunu imkânsız görüyorduk. Son çare olarak, Türklere bir elçi gönderip onlardan bugün olsun ateş açmamaları için söz aldık. Ama hile olup olmayacağı kuşkusu içindeydik. Bununla beraber, eğlencemize devam ederken, bize Türk kumandanından hediyeler gönderildiği haberini alıp, elçiyi kabul ettim. Bize, adına "ayran" dedikleri içecek göndermişti. Türklerin bu hareketi beni son derece duygulandırmıştı