Percy Jackson Canavarlar Denizi -Rick Rİordan
7/10
Ama sen, Percy... sen yarı tanrı, yarı insansın. Her iki dünyada da yaşıyorsun. Dolayısıyla hem her iki dünyadan da zarar görebilir, hem de ikisini de etkileyebilirsin. Zaten bir kahramanı özel kılan da bu özelliktir. İnsanlığın umutlarını sonsuzluğun dünyasına taşıyorsun. Canavarlar asla ölmezler. Medeniyetin ardında fokur fokur kaynayan karmaşadan ve barbarlıktan güç alarak yeniden doğarlar.
Percy bütün yıl boyunca hiçbir belaya karışmamıştı. Ta ki okulun son gününe kadar. Bir grup canavarla yakar top oynamak Percy'nin başına gelen talihsizliklerinden en basiti kalıyor. Daha sonra Kamp'a geri döndüğünde bir şeylerin yolunda olmadığını farkediyor. Melez kampının başındaki ağaç zehirlenmiş ve ölmek üzere ve onu iyileştirecek tek şey altın post. Kehanetler, canavarlar, pegasuslar, Kıvırcığı kurtarmaya çalışmaları kalanı kitapla daha fazla söyleyemem.
Bu arada Tyson'a bayıldım. O hiç bir şey bilmeyen halleriyle bile Percy'i hep kurtardı. Annabeth ve Kıvırcığın arkadaşlıklarını zaten çok seviyorum. Sonunda Clarissa'nın almasına izin vermesine sevindim. Kahramansın diye herkesin işine burnunu sokman gerekmez kesinlikle.
Hermes'i sevdim biraz ukala falan ama umarım Luke ile aralarını düzeltirler.
Kirke görünce şok oldum. Her kitapta mitolojiden farklı birilerini görmek çok hoşuma gidiyor.
Kısacası ilk kitaba göre aksiyonu fazla olsa da daha iyi kitapları olduğunu düşünerek favorim olmadı ama yine de severek okudum.
