Candide

Voltaire

Quotes

See All
Belki yüz kez canıma kıymayı düşündüm; fakat hâlâ yaşamayı seviyordum. Yaşamaya duyduğumuz bu garip saplantımız belki de karakteristik özelliklerimizin en ölümcülü; çünkü aslında ne zaman istesek bırakabileceğimiz bir yükü sürekli taşımak kadar saçma bir şey var mı? Varlıktan bu denli korkup yine aynı varlığa bu denli tutunmak saçma değil mi? Kısacası bizi içten içe tüketen yılanı kalbimizi yiyene kadar okşamak anlamsız değil mi?
. Bu gülünç zayıflığımız belki en vazgeçilmez düşkünlüklerimizden biridir. Çünkü her zaman yere çalmak istediğimiz bir yükü, sürekli taşımaya çalışmaktan, varlığımızdan dehşete düştüğümüz halde, ona bağlanmaktan, kısacası bizi kemiren yılanı kalbimizi yiyinceye kadar okşamaktan daha budalaca bir şey olur mu?
Reklam
"Ah!" dedi Candide, "İyimserlik, aslında her şey kötüyken her şeyin iyi olduğuna inanma deliliğidir."
"Peki, bu dünyanın yaratılış amacı ne?" diye sordu Candide. "Bizi ölüme mahkum etmek!" diye yanıtladı Martin.
Sayfa 78 - Kapra Yayıncılık
Kente yaklaşınca, yerde bir zenci gördüler, üstünde yalnızca mavi kumaştan bir çamaşır vardı ve zavallı adamın sol bacağı ve sağ eli yoktu. "Aman Tanrım!" dedi Candide ona Flemenkçe, "Bu korkunç durumda burada ne yapıyorsunuz?" "Efendimi bekliyorum, Mynheer Vanderdendur'u bekliyorum, kendisi ünlü bir tüccardır." diye yanıtladı zenci. "Seni bu hale efendi Mynheer Vanderdendur mu getirdi?" diye sordu Candide. "Evet efendim." dedi zenci, "Bu onların adeti, bize kıyafet olarak yılda iki kez, bezden bir çamaşır verirler. Şeker işinde çalışırken parmağımızı değirmen taşına kaptırırsak elimizi keserler, kaçmak istersek bacağımızı keserler; bu ikisi de benim başıma geldi. Siz Avrupa'da şeker yiyesiniz diye bizim ödediğimiz bedeller bunlar. Annem beni Gine kıyılarında on Patagon parasına satarken, bana: 'Sevgili oğlum, Tanrılarımızı kutsa, onlara her zaman tap; onlar da seni sonsuza dek mutlu ederler; efendilerimizin kölesi olma onuruna sahipsin, beyaz adamların kölesi olacaksın, böylece anne ve babanı mutlu edeceksin.' demişti. Onları mutlu edip etmediğimi bilmiyorum; şunu biliyorum ki, onlar benim mutluluğumu sağlamadılar. Köpekler, maymunlar ve papağanlar bizden bin kat iyidirler. Beni Hristiyan yapan Hollandalı din adamları, her pazar ister beyaz ister siyah olalım, hepimizin Adem'in evlatları olduğumuzu söylüyorlar. Ben soyağacı uzmanı değilim, ama eğer bu adamlar doğruyu söylüyorsa, hepimiz uzaktan akrabayız. Siz de hak vereceksiniz ki, bir kimsenin akrabasına böyle barbarca davranası olanaksızdır."
Sayfa 70 - Kapra Yayıncılık
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.