Yeni Zamanların Kutsallık Biçimleri

Canım Sana Feda

Saime Tuğrul

Newest Canım Sana Feda Quotes

You can find Newest Canım Sana Feda quotes, newest Canım Sana Feda book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
insanlar imanlı oldukları için ibadet etmezler, ibadet yollarıy­la imanlı olmayı öğrenirler. Bu perspektif içinde dinsellik, ina­nışlardan çok eylemlerle, imandan ziyade ritüellerle tanımlanır.
... +11
Acı çekmek haklar verilmesine bir nedendir, hatta hak etmenin tek kaynağıdır. Böylece, mağdur kurban kutsallaşır.
Reklam
Halk-millet kavramlarının özdeşleştirilerek kullanılmasın­dan doğan anlam kargaşası, çoğunluğu oluşturan etnik grubun iktidarına dönüşür. Özellikle, bir etnik grup önemli bir çoğun­luğu oluşturuyorsa -ki genellikle olan budur-, demokrasi de bu etnik çoğunluğun yönetimidir. Bu etnik grubun tanımladığı tek ve bölünmez milletin etra­fında kutsallık örgütlenir; bir yanda, ulus-devletin bekası için vatandaşlardan gerekirse kendilerini feda etmelerini ister, öte yanda, bütünlüğü zedeleyen unsurlar, "iç düşmanlar" olarak, dışarıya atılır. Böylece, etnik-millet yönetimi, kültürel bir ho­mojenlik yaratma idealini bir kurucu unsura dönüştürerek, ulusu "iç düşmanlar"dan arındırır.
Türkiye'de olduğu gibi, Anayasası ile egemenlik prensibi halka değil de doğrudan millete verildiğinde, bu daha da proble­ matik olur: Egemenlik bir temsilin temsili olarak, temel ilke­sinden tamamen kopar ve etnik bir millet egemenliğine, hatta tiranisine dönüşebilir.
De Certeau, “bedenin imgelemsel geri dönüşünü” üç özelliğin belirlediğini vurgular: 1 - Bir yasa çiğnemeyi ifade eder: Çıplak beden, norma uygun beden değildir. Yasa, kıyafet ile bireyleri normalleştirir, normların içine sokar. Kıyafet, en katı ve ritüele en uyumlu kodlandırmadır; sınıflandırır, ayırır, hiyerarşi koyar, grup içi anlaşmaları garantiler. Bu kodları yıkmanın ya da “sosyal utancı ihlal etmenin” (atteinte à la pudeur) yolu ise, kurulmuş bir düzenin kurallarını çiğnemekten geçer.
Sayfa 242 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Her şeyin görünür olması gereken bir dünyada, görünmezin ortaya dökülmesi de doğal bir süreçtir. Beden, mitsel formunu korusa da soyunarak, -gerçek ve sembolik anlamlarda- dinlerin tanımladığı “kapalı zarf” , “ruhun mekânı” mitlerini yıkar. Gönül itirafları radikal ama daha semboliktir, bedenin soyunması ise haz arayışının bir alegorisi gibi işler(De Certeau, 1993: 39) Hakikat arayışı böyle temsil edilir.
Sayfa 242 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam