Puşkin'in masalları, bağımsız bir edebiyat alanı olarak masalın Hoffmann'dan sonraki ikinci büyük ürünleridir. Ancak Puşkin'in masalları pek çok açıdan farklıdır. Öncelikle Puşkin, hem Grimm Kardeşler'in, hem de Hoffman'ın rolünü üstlenir. Henüz genç yaşlarında kırmızı çiftçi gömleğini giyerek köylerde, şehirlerin yoksul mahallelerinde, pazar meydanlarında dolaşarak sıradan Rus insanını dinler. Bunlar arasında masallar önemli bir yer tutar. Puşkin, masallarının ana malzemesini zaman zaman karşımıza çıkan bu halk masalları arasından seçer ve bunları işittiği Rusçaya sadık kalarak yazar. Ancak kullandığı halk dilinin bedeli vardır: Puşkin'in kullandığı dil, öylesine yereldir ki, tercüme zorluğu yaşar ve bu nedenle kendi ülkesi dışında tanınmaz. Puşkin, yaşadığı yüzyılda çeşitli ülkelerde bilinmesine rağmen, masalları ancak yaklaşık yüz yıl sonra okurla buluşur.
Puşkin'in masalları, Batı'nın "sanat masalı" formundan ayrılır. Tarz olarak şiir ile fabl karışımıdır. Ne yazık ki, hakkıyla şimdiye dek pek bilinmeyen bir gerçek de Çarlık Rusya'sında fablların Batı'dan çok daha zengin olmasıdır. Çarlık sansürüyle karşı karşıya kalan Puşkin de masallarında fabldan yararlanmıştır. Sık şikâyet edilen tercüme zorluğuna rağmen, Puşkin'in masallarını ayrıcalıklı kılan belki de bu şiir-fabl karışımı olan yeni tarzdır. Kullandığının bir tür zorunluluk olduğunu da söyler:
"Dikkatle bak! Masallar yalan söyler,
Ama kavrar her delikanlı gizli anlamı,
Parlak renkli elbisenin içinde saklı..."
Bu kitapta Puşkin'in Çar Sultan adlı masalı yer almaktadır.