Thomas Harris desem bir çoğunuz için hiç bir şey ifade etmez belki. Ama Hannibal Lecter yada Kuzuların Sessizliği desem hepinizin mutlaka duymuşluğu, izlemişliği, okumuşluğu vardır. İşte her yazdığı filme çevrilen, çok sayıda Oscar ödülü kazanan bu ünlü yazarın 12 sene sonra yazdığı son romanı Cari Mora ile karşınızdayım bugün.
.
İtiraf etmeliyim beklentimi karşılamayan bir kitap oldu Cari Mora. Son 40 sayfaya kadar çok karışık, aksi gibi çok durağan ve aklınızda oturmayan bir çok bölümün son sayfalarda birleşmesi bazı okuyucuları o 200 sayfanın sıkıcılığında yorabilir. Ben inatla okumaya devam ettim ve neyse ki kitabın son sayfaları beklediğime değdi.
.
Ünlü uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın Miami kıyısındaki malikanesinin altına sakladığı kilolarca altın. Yirmi beş milyon dolar değerindeki bu hazinenin peşinde olan acımasız katiller. Ve bu insanların başını çeken tam bir psikopat, Hans Peter Schineder. Evin bakımı ve kiracılarla ilgilenme gibi işlerden sorumlu olan, tüm bu pis işlerin ortasında güzel, genç ve cesur bir kadın Cari Mora. Geçmişi yıkımlarla, savaşlarla, eziyetlerle dolu Cari bakalım bu işgüzarların arasından ölmeden çıkabilecek midir?
.
Kitabı genel olarak beğenmesem de tarzı sevdiğim için iyiki okudum, farklı bir deneyim oldu diyebiliyorum. Hele de o altınlarla dolu kasanın, malikanenin bodrumu ve denizin arasına cıvalarla, bombalarla yerleştirilmesi, ve bunu okurken gözümde canlanacak şekilde tasvir edilmesi güzeldi. Tavsiye ediyor muyum tabiki, çünkü hep savunduğumuz gibi ; kitaplar göreceli kavramlardır
