Ben Şükran yiğit’i son 15 günde tanıdım, ama iyi ki tanıdım. Bu okuduğum üçüncü kitabıydı. Her üç kitabı da benzer dönemleri, birbirine benzer ama farklı hikayelerle, birbirine benzer ama farklı acılarla, farklı mutluluklarla anlatan, hikaye içinden hikaye çıkan, anlattıkça zenginleşen, zenginleştikçe anlatmaya doyamayan bir şekilde yazılmış. Dil son derece akıcı, elinizden bırakmak istemeden okuyup bitirmek istiyorsunuz. 1980’ler, darbe döneminde çekilen acılar, kaybolan hayatlar, yakılan kitaplar, mutsuzluklar, mutluluklar, hayal kırıklıkları, kayıp dostluklar ve arkadaşlıklar... Kitaplarında ben hep bu temaları gördüm. O dönemlerde 20’lerinin başında olan bir kişi olarak bana çok yakın geldi tüm öyküler; İyi ki tanıdım Şükran Yiğit’i..