Benim suyuma giden biri olursa, ben de açık, içtenlikli, sevecen ve olumlu
davranıyordum. Aksi halde çevreme bir duvar örüyor, sesimi soluğumu çıkarmadan sanki orada değilmişim gibi bir tavır alıyordum. Kendime
hem inanıyor, hem güvensizlik duyuyordum. Hem yürekli, hem ödlektim. Hem çevik, hem hantal, hem dediğim dedik, hem duruma göre . değişkendim; sözün kısası çelişkili bir ruhun yürüyen, soluk alan, el e tutulur bir anıtıydım.