"Güzel yolcu!
Öğle öyünü için bir memleket sofrası hazırlıyorum:
Sürahiler, sadakatla dolu; onu içeceğiz.
Dizlerine, peçete yerine kekik kokusu sereceğim.
Aynı tastan hatıra kaşıklayacağız.
Atından in biraz!"
"Evet, her devirde ve her muhitte, ayağındaki nasırdan başka bir düşüncesi olmayan, gamsız Süleyman Efendiler vardır. Bu Süleyman Efendiler öldüğü zaman belki birkaç 'yazık oldu' diyenleri bulunabilir. Fakat bunların hazin maceralarını şiir değil, roman hikâye etmelidir."
Merâkımı tütünüyle dürdüğüm, vefâ olup kağıdına girdiğim, hasretimle beleyip de sardığım sigaram.
Pürsek bir iplik gibi çözülür düşüncelerim boz dumanında
Zehir de olsan insanların ihaneti kadar acı değilsin!