“Okullarda kafa, beyin patlat… Diplomanı al çık… Seksen yere başvur. Eğer sıra beklemeyecek kadar talihin yaverse seni bekleyen en büyük mutluluk üç yüz kuruş maaşa kavuşmaktır.
Etrafımızda ölümü, ahireti hatırlatmayan acaba ne var? İçinde oturduğumuz, üstünde yatıp kalktığımız, giyip çıkardığımız, bütün yiyip içtiğimiz şeyler hep hayat yıkıntısı değil mi? Ölüm nasıl unutulur?