"Okuduğu Kur'ân-ı Kerîm'in mânâsını anlamak maksadıyla Allah'ına şöyle yalvarır; "Yâ Rab! Bu kitabının mânâsını anlamayı bana ihsan eylersen ben de bunun ölünceye kadar dellâlı olayım..."
"Rönesanstan bu yana fikir ve felsefe hareketlerini takip etmiş, Avrupa'nın büyük filozoflarını okumuştu. Hocanın asıl büyüklüğü şurada idi ki, kaynaştığı bu yabancı fikriyât ile rûhen sarsılmak şöyle dursun, bilâkis, îman ve amelce zühd-ü takvâ derecesine ulaşmıştı."
İnsanoğlu adeta bütün varlığı yerine geçen gizli ve aşikar gururları ile yaşıyor, dünya denen bu cehennemde onlarla vuruşuyor, ondan gıdalanıyor. Sonra onları gizli bir bıçak gibi görünmeyen yerlerinde saklıyor.