Her kent ekonomi bakımından hemen hemen
kendi kendisine yeten, yarı özerk bir birim halini
almıştı. Bu birimlerin her biri başının üzerine bir
dam çekecek, etrafını duvarlarla saracak,
toprağın derinliklerine dalacak durumdaydı.
Sonunda kentler birer çelik mağaraya
dönüşmüşlerdi. Çelik ve betondan yapılmış,
kendi kendisine yeten, dev bir mağara.
Sayfa 39 - pdf