O zamanlar dört beş Türk bir araya gelince mutlaka attan, silahtan ve savaştan söz açarlardı. Çünkü hayat, bu çerçeve içinde geçiyordu. O tarihte kahve yoktu, tütün yoktu, oyun kağıdı yoktu, satranç varsa da yüksek tabakaya mahsustu. Günahlardan korku ve ses çıkmamasına çok dikkat edildiği için içki kullananlar ağızlarını ve sevda çekenler dudaklarını sımsıkı kaparlardı. Aşk kaldırımda dolaşmaz ve şarap sarhoş olup sokaklarda nara atmazdı...