Cengiz Han
Jacob AbbottEn Beğenilen Cengiz Han Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Cengiz Han sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Cengiz Han kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öleceksek bile kaçarken değil, savaşırken ölmeliyiz.
Sayfa 162Kitabı okudu
Veda Konuşması...
"Sizlere dünyadaki en büyük imparatorluğu bırakıyorum." dedi. "Fakat onu korumanız her zaman birlik olmanıza bağlıdır.Eğer aranıza nifak girerse,sahip olduğunuz her şey yitirilir."
Sayfa 227 - KOD YAYINCILIKKitabı okudu
Öleceksek bile kaçarken değil,savaşırken ölmeliyiz.
Sayfa 162 - KOD YAYINCILIKKitabı okudu
İnsanlar,mutlak ve kesin bir yok oluşa doğru gözleri kapalı gitmeyeceklerdir.
Sayfa 107 - KOD YAYINCILIKKitabı okudu
''Peki nasıl oluyor da benden bunca sene bu denli çok yardım görmüşken sen bu kadar aşağılık ve hain bir şekilde beni yok etmek için planlar yapabiliyorsun ?''
Sayfa 73Kitabı okudu
Türkler savaşmaya başlarsa şeytanı cehennemde esir alır.
Uzun süren bir direnişin ardından Moğollar bir kenti ele geçirdiklerinde zavallı kurbanlarına uyguladıkları zulümler gerçekten inanılmazdı.Genellikle tüm halkın açık bir alanda toplanması emrederler,taş taşıma ve mancınıkları kırma işinde ve diğer el işlerinde kullanabilecekleri genç ve sağlıklı erkekleri ve askerlere bölüştürmek ya da köle olarak satmak için genç ve güzel kadınları bir kenara ayırdıktan sonra herkesi bir araya toplarlardı. Tıpkı bir köşeye sıkıştırılmış hayvanları öldürür gibi bu insanlara ok atarak onları öldürürlerdi. İnsan kurbanlara ok atmak ve onların korkudan çığlık çığlığa bağrıştıklarını duymak, bu gaddar katiller için herhalde öldürdükleri aslan, kaplan ya da kurt sürülerinin seslerini işitmekten daha heyecanlı ve keyifliydi.
Cengiz Han hayranları okusun
Cengiz Han etrafına bakındı ve sonra alaycı bir tavirla orasının sultanın evi olup olmadığını sordu.
"Hayır," dediler.
"Burası Tanrı'nın evidir."O bina bir cami idi.
Bunu duyunca Cengiz Han atından indi,boyunduruğu tutması için yanındakilerden birine verdi. Ardından saygısız bir tavirla din görevlilerinin oturmaya alışık oldukları kutsal bir yere doğru ilerledi. Orada bulduğu Kuran'ı aldı ve onu atının ayaklarının altına fırlattı.