“Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. gider gelirdi…”
İki kısımdan oluşan kitap, eski bir askerin bir gece yarısı tutuklanıp hayalet vagona bindirilerek, işlemediği bir suçu itiraf etmesi için ona işkence yapılması ile başlıyor. Suçu; Sovyetlere karşı gelerek örgütlenmek. Ama asıl suçu, Cengizhan’a dair yazdığı hikaye. İkinci kısımda bu hikayeyi anlatmış yazar. Cengizhan’a bir bulut neden küser? Otoritesini sağlamlaştırmak adına, hiç acımadan ölüm emri verdiği yeni doğmuş bir bebeğin anne babasını katlettiği için elbet. Vicdanı olmadığından değil. Egosu vicdanından üstün olduğundan. Yazık. Ne küçük insanlar, egosuna yenik düşenler. Bir çırpıda bitecek, bittiğinde derin izler bırakacak bir eser.
Kitabı üç cümlede özetleyerek şöyle demiş Aytmatov; “Bazıları insan hayatının önemli olduğunu sanıyorlardı.. ne laf ya! Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. Yakılacak insan olmazsa soba söner.”