O büyük çömleğinin içinden bir periskop misali yukarı uzanan, uzanırken de sırığına tutunan kırılgan dallar, insan umudunun dokunaklı ve zavallı yönlerini muhteşem bir şekilde ifade ediyordu.
"-... Gökyüzünü bir örtü gibi üzerime çekip, uzun, çok uzun bir süre uyumayı isterim.
- Mutsuzsunuz siz.
- Hayır. Ölmeyi istemek için neden illa mutsuz olmak gerekiyor ki?"