Cesurlara Davet
Dorothee ElmigerCesurlara Davet Gönderileri
Cesurlara Davet kitaplarını, Cesurlara Davet sözleri ve alıntılarını, Cesurlara Davet yazarlarını, Cesurlara Davet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Benim tarafımda hayat sıklıkla kitap okuyarak geçiyordu. Dikkate değer bir yanım yoktu.
Sabahları kalkıp kahve yapıyordum, kendimi kitaplara veriyor, onları inceliyordum, bir yandan kahve içiyordum ve sonra gidiyordum.
Sonra da geri geliyordum.
... ve çılgınlık, gerçeklikten sapılan yerde başlar.
Margerete, geleceğimize dair inancımız sonsuz. Değerlerimize ve becerilerimize de. Hedeflerimize ve öngörülerimize ulaşmayı planlıyoruz, ısrarla bu plan doğrultusunda ilerliyoruz. Emniyet, güven hissini doğurur. Emniyet bizi ve değerlerimizi korur.
Bay Fleischer, madencilikte ne gibi tehlikeler vardır?
“Mesela grizu patlaması. Madenci yeraltındaki gazları, özellikle de, haliyle ve en iyi ihtimalle nefes alınabilir olan havayı ayrıştırır. Alıntı yapıyorum: Grizu; hava ve özellikle metan gazı, ayrıca hidrojen ve ağır hidrokarbon gibi yanıcı gazların karışımıdır. Bu gazlar kolaylıkla, örneğin çeliğin taşa sürtmesiyle çıkan kıvılcımla alevlenebilirler. Ve eskiden, hava ve metan gazı karışımını alevlendiren şey, madencilerin ocakları aydınlatmak için kullandıkları muhafazasız alevli lambalar olurdu genellikle. Kanaryalar sadece zehirli gazlara karşı işe yararlardı, yanıcı gazlar için aynı durum söz konusu değildi.”
Bay Fleischer, peki madenciliğin başka tehlikeleri de var mı?
“Tabii ki. Madenciliğin diğer tehlikeli yanları, bu kez kendi raporlarımdan alıntılıyorum: Taş düşmesi, kaya patlaması, gaz patlaması, çöküntüler ve kömür tozu patlamalarıdır. Boşluklardaki kaya parçalarının yer değiştirmesi sonucu, madenlerin çökmeye elverişliliği de söz konusu olabilir.”
Onlarınki daha çok, bitmek bilmeyen gecenin içindeki hayali bir gündüzü yaşamaktı.
Oda, sıra sıra kitaplarla, kitap üstüne kitaplarla, Elisabeth’in bunca yıldır okumuş olduğu bir sürü kitapla kaplıydı.
Alakargalar, denizsiz yerlerin martılarıdır.
Orada, bir zamanlar olduğum yerde, geldiğim yerde, her şey öylesine terk edilmiş görünüyordu ki.
Hiç harita yoktu, kuzeydeki maden havzasına ait hatasız tek bir harita yoktu. Hepsinde bir şeyler eksikti, hatta hepsi koca bir hatadan ibaretti; bütün o sürüp giden yollar, alçalan tepeler, aşılan köyler.
Özellikle yangınla ilgili olarak, diye lafa girdi H. Stein, şehrin dört bir yanında toplam dokuz çöküntünün oluştuğunu söylemem gerek, insanlar buralara daha sonra çöplerini yığdı. Böylece, doğrudan tünellere ulaşma ihtimali olan bütün gedikler sıkıca kapatılmış oldu. Bu çöp yığınlarındaki yangın ihtimali hiçbir zaman ortadan kalkmadı, ama bununla özenle savaşıldı.