Ayrılığa doğru giderken her aşık az konuşur, çok düşünür; hem yanlış düşünür; sevgilisine karşı acayip bir uzaklık, bir yadırgama duyar. Hatta onu, şimdiden, kendinden yarı soğumuş, unutmaya hazır sayar; bir sıyrılış kurtuluş hali sezer. Kıskançlığı en çok duyduğu dakikalar bunlardır; unutulmak korkusunun verdiği azap içinde daha ileriye varır: Hiç sevilmemiş olduğuna bile hükmeder.