Önce gelişme, sonra çevre" yaklaşımı, zamanla yerini "gelişme ve çevre arasında denge" düşüncesine bıraktıysa, bunda, konuya sahip çıkılmasının önemi büyük. Bu anlayış değişikliğine karşın, zengin ülkelere yoksullar arasında büyük görüş ayrılıkları, derin çıkar çatışmaları var. 21. Yüzyılın eşiğinde, zengin ve sanayileşmiş ülkeler, diğerlerine karşı etik sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınırken gelişmekte olan ülkelerin kendi politikalarını üretmeleri zorunludur. Bu yapıt, çevrenin ekonomik, toplumsal, yönetsel ve felsefi yönlerini ayrıntılarıyla ele almaktadır.