Cezalılar Kolonisi

Franz Kafka

Cezalılar Kolonisi Posts

You can find Cezalılar Kolonisi books, Cezalılar Kolonisi quotes and quotes, Cezalılar Kolonisi authors, Cezalılar Kolonisi reviews and reviews on 1000Kitap.
Bekâr Erkeğin Mutsuzluğu
Anlaşılan bekâr kalmak çok kötü bir şey; bir akşamı insanlar arasında geçirmek istediğinizde yaşlı bir adam olarak zar zor onurunuzu koruyarak kabul edilmeyi rica etmek, hastalandığınızda yatağınızın bir köşesinden haftalarca boş odaya bakmak, insanlarla hep dış kapının önünde vedalaşmak, hiçbir zaman yanınızda bir eşle merdivenleri çıkamamak, odanızdaki yan kapıların yabancıların evine açılan kapılar olması, akşam yemeğini dışarıdan alıp getirmek, başkalarının çocuklarına bakmak ve her defasında "Benim yok!" diyememek, dış görünüş ve davranışlar konusunda gençlik hatıralarınızda yer eden bir ya da birkaç bekâr erkeği örnek almak. İşte böyle olacak, şöyle bir farkla; gerçekte bugün ya da daha sonra bir bedeni, gerçek bir başı ve bir de elleriyle vuracağı alnı olan birisi olarak, orada öylece kalacaksınız.
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Rüzgâr vücudumuzun boşluklarından esiyor.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kararlar
Acı veren bir durumdan kurtulmak zoraki bir enerjiyle de olsa kolay olmalı. Kendimi sandalyeden zorla kaldırıyor, masanın etrafını dolanıyor, başımı ve boynumu hareket ettiriyor, gözlerimi çakmak çakmak yapıyor, çevresindeki kasları gevşetiyorum. Şimdi gelecek olsa her türlü duyguya karşı çıkarak A.'yı coşkuyla selamlayacak, B.'ye odamda dostça katlanacak, C.'nin yanında söylenen her şeyi acılı ve zahmetli de olsa uzun uzun içime çekeceğim. Fakat böyle devam etse de kaçınılması imkânsız her hatayla her şey, kolay olan da zor olan da durup kalacak ve ben bu daire içinde dönüp durmak zorunda kalacağım. Bu nedenle en iyisi her şeyi kabullenmek, kendinizi ileriye fırlatılmış hissetseniz bile ağır bir kitle gibi davranmak, başkasına kanıp gereksiz tek bir adım atmamak, diğer insanlara yalvaran gözlerle bakmak, pişmanlık duymamak; kısacası yaşamdan kalmış ne varsa kendi elinizle ezmek, yani o son mezar sessizliğini artırmak ve onun dışındaki hiçbir şeye yaşam şansı vermemek. Böyle bir durum için en tipik hareket serçeparmağını kaşların üzerinde gezdirmektir.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ani gezinti
İnsan akşamleyin evde kalmaya kesin karar vermiş gibi ev kıyafetini üzerine çektiyse, yemekten sonra aydınlık masada kâh o işi yapmayı, kâh bu oyunu oynamayı planladıysa ve yaptığı hangisiyse bitirdikten sonra her zaman olduğu gibi yatmaya giderken dışarıda da evde kalmayı doğal kılan sevimsiz bir hava varsa ve kalkıp gitmesi herkesi şaşırtacak kadar uzun bir süredir masada oturuyorsa, merdiven sahanlığı kapkaranlıksa, dış kapı çoktandır kilitlendiyse ve insan tüm bunlara rağmen aniden huzursuzlanıp ayağa kalkıyor, üstünü değişip sokak kıyafetiyle çıkageliyor, dışarı çıkmak zorunda olduğunu söyleyip kısa bir vedadan sonra gerçekten de bunu yapıyorsa, kapıyı ne kadar hızlı da ya yavaş çarpıyorsa o kadar çok ya da az kızgınlığı arkada bıraktığına inanıp gecenin geç saatinde kendisine verilen bu beklenmedik özgürlüğe son derece canlı bir şekilde yanıt veren bedeniyle yeniden sokaktaysa; bu tek bir kararla tüm karar verme yetisini içinde toplanmış hissediyor, en hızlı değişimleri kolayca gerçekleştirmek ve bu değişimlere katlanabilmek için gerekenden daha fazla güce sahip olduğunu her zamankinden daha büyük bir önemle fark ediyorsa ve uzun sokaklarda böyle yürüyorsa, o akşamlık ailesinden tamamen ayrılmış olur; ailesi hiçlikte kaybolurken kendisi kimse tarafından rahatsız edilmeden bir başına kalır, gerçek benliğine kavuşur. Tüm bunlar akşamın bu geç saatinde hal hatır sormak için bir dostu ziyaret etmekle daha da pekişir.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İçimde hissetmeye başladığım yeryüzünün onsuz olamayacağını düşündüğüm yenilmezlikle ilk tanışmamı onlara borçluyum. Ellerine geçecek bir şey kalmasa da, kendilerinden kaçıp kurtulanların karşısına birdenbire dikiliyorlardı. Hiç oturmazlar, hiç düşmezlerdi, aksine uzaktan da olsa insana ikna edici şekilde bakarlardı. Ve yöntemleri hep aynıydı: Ellerinden geldiğince karşımıza geçip, yapmak istediğimiz şeyden bizi vazgeçirmeye çalışırlardı; kalacak yer olarak da göğüslerinde bir yer açarlardı bize ve sonunda içimizde onlara karşı bir duygu uyandığında, hemen bunu kucaklaşma isteği olarak algılayıp kollarımıza atılırlardı. Ve ben bu eski oyunları ancak uzun süre birlikte olduktan sonra anlayabilmiştim. Bu utancı hiç yaşamamış olmayı dilerdim, bu nedenle içim içimi yiyor.
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ve görünmeyen, nereden gelip nereye gittiklerini umursamadığımız insanların ayak sesleri, caddenin karşı tarafında sürekli uğuldayan rüzgâr, penceresi kapalı odalardan birinde çalan bir gramofon, her zaman ve sonsuza kadar kendilerininmiş gibi gördükleri bu suskunluğun içinden seslerini duyuruyorlardı.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.