"İnsanoğlu adalete susamıştır. Ruhunda bunu kendisinden esirgeyen toplumsal düzene isyan eder; nerede yaşarsa yaşasın bu toplumsal düzen ya da tüm maddi adaletsizlik evrenini suçlar. İnsanoğlu hatırlamak, bir şeyler tasarlamak ve bir şeyler değiştirmek için garip ve inatçı bir dürtüye sahiptir ve içinde hep asla ulaşamayacağı -sadece peri masalarında olan- şeylere sahip olma arzusu taşır. Bu belki de bütün çağların, bütün dinlerin, bütün halkların ve bütün sınıfların kahramanlık destanlarının temelidir."