Benim muhakkak hayatımdan izler taşıyan bir hikaye. Öncelikle tabi özgür'un anlatıldığı bölüm benim çocukluğum ile aynı soğuk su satma ticaret yapma gibi gibi...
Kitabın üç ana kahramanı var ilk olarak bankada şef olan Hüseyin hüsnü bey. Onun banka müdür olma hayalleri ve gül gibi bir eşinin olması ama ondan bir haber olan Hüseyin beyin bekar yaşayışi ve var ortmlari... Müdür olabilmenin yanında lüks bir otomobil hazzı onu içkiye ve iris ile tanışmaya sevk etti iris onu oyuncu ve daha sonra bankadan soygun yapıp kaçmaya hayal ettirmeye kadar güzel götürdü.
Diğer bir kahraman ise Arzu. Arzu hanım Hüseyin hüsnü beyin eşi yemek yapmaktan zevk alan evine çocuğa eşine kendini adamış bir eş. Emekli olunca yemek kültürünü geliştiren ama tek isteği bir ev almak olan bir hanımefendi. Daha sonra üst komşusu eşi olmayan yalnız takılan Gülşen. Arzu ile hep birbirine gelen sohbet eden arzunun yaptığı yemekleri yiyip içkisini yudumlayan. Ve arzunun aklına girip hayatına renk katmasını onun mutfaktan anladığını bildiği için daha önce arkadaşınin yarım bıraktigi restaurant alıp başına geçmek vardır aklında. Ve bunu arzuya açar, arzu hayalet bir koca eve uğramayan bir çocukla dört duvar arasında moloton yaşar ve bunu kabul eder bir mektup yazıp gider.
Son kahraman ise Özgür. Hüseyin hüsnü ve arzu hanımın çiftinin çocuğudur. Küçük yaşlarda paraya ve ticarete olan hevesi küçükken buzlu su satma, seyyar satıcılar yapan ve zengin olma hevesi hazzı ile yetişip paraları ticaret diyerek yiyip bitiren ve elinde hiç bir şey olmayan bir kişilik.
Mustafa kutlunun mutlaka okunmasını gereken güzel kitaplarından tavsiye ederim.
Selametle