Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Chef
Mustafa KutluChef Yorumları ve İncelemeleri
Chef yorumları ve incelemelerini, Chef kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Chef puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında benim en çok hoşuma gidip en sinir olduğum durumu yaşattı yazar.3 kisilik bir ailenin sonuna hızlı hızli merakla geldim fakat ucu açik oldugunu anlayınca ćok üzüldüm keşke MUstafa Kutlunun normalde bu güzel eserin bu hayattan kahramanlarini nasil bitirmek istedigıni bigun ögrenebilseydim..
#kitapyorum
#tavsiyekitap
#okudumbitti
Kitab adı: Chef
Yazar: Mustafa Kutlu
Yayınevi: Dergah yayınevi
Hüseyin Hüsnü Şen Bey, koskoca banka şefi. Müdür olmak içib uğraşıp da tahsili yetmediği için olamayan. Aslında gözü çok yükseklerde değil, bi araba istiyor şöyle şeflere yakışanından. Anası ölmüş genç yaşta, babası hademe, evlenmiş yeniden ama hep ayrı tutmuş oğlu Hüsnü'yü diğerlerinden. Hüsnü zeki çocuk. Herkes okut demiş babasına. Babası da yatılıya vermiş. Ama ortaokulda babasını da kara toprağa vermiş. Bi banka da işe girince liseden sonrası için uğraşmamış. Herkes gibi yaşıyor.
Hanımı Arzu, mazbut bir memur. Memur olmuş ama tam bir ev hanımı ayarında, işini aksatmaz, elişi bile eksik olmaz elinden.
Çocukları özgür, hiç anne babasına çekmemiş. Takmış kafayı köşeyi dönmeye, okumadan parayı bulmak istiyor. Anne baba yalvarıyor oku diye. İşte böyle çekirdek aile şen ailesi.
Biraz bizden, biraz ötekilerden. Geçmişten bugüne bir kaç hatıra. Yaşadıkları herkes gibi. Aile olamayan bir aile, herkes kendi havasında.
Tavsiye olunur.
Mustafa kutlu bu sefer hikayeyi üç kahramanın ağzından anlatıyor bir de sanırım karakterlerin kişilik özelliklerinden olacak sonu yok bu hikayenin..
Özellikle 45 yaş üstü bir çok Türk ailesinin bu yapıda olduğunu düşünüyorum. Evet evlilikte 20 yılı devirmişler ama birbirlerini görmeden duymadan Gülşen abla gibiler çıkmadan kadınlar cesareti bulamaz.Erkekler de işte gözünün önündekini görmez..yine film tadında dinlenmece bir hikaye bir de ilginçtir ki Kutlu nun hikayeleri bana hep umut verir..
"Bu genç yaşta nedir bu hırs, anlamıyorum. Hayat bu kadar güzelken, sevmek-sevilmek varken."
Bir arkadaşımın Mustafa Kutlu'nun en sevdiğim kitabı Chef demesi üzerine almıştım ama üzülerek söylüyorum ki çok sevmedim kitabı. Ben genelde iki şekilde okurum kitapları; ufkumu açıp bilgi versin diye, ya da bana zevk veren konularda olsun eğlendirsin diye. Bu kitapta ikisinide bulamadım. Aslında okurken aktı gitti, çok hızlı okunuyor, yazarın dili akıcı. Ama ne bana bir şey kattı, ne de eğlendirdi.
Konusuna gelecek olursak; bir ailenin aile olamama hikâyesi anlatılmış. Aynı evde ama birbirinden ayrı dünyalarda yaşayan üç insan. Baba Hüseyin Hüsnü Şen, düzgün bir adamken bir anda kendini meyhanelerde bulan, her gün istisnasız oraya giden birisi.
Anne Arzu, tüm hayatı eviyle ilgilenmek olan, sonraları üst komşusunun onu etkilemesiyle farklı hayaller içine giren kadın. Ve böyle bir ailede var olmaya çalışan Özgür. Özgür aileden baya kopuk, kafayı ticaret yapmakla, para ile bozmuş bir insan. Kısaca her birinin ağzından ayrı ayrı anlatılmış 3 bölümden oluşuyordu. Kitabı sevmeme nedenim içinde onaylamadığım bir çok olayın bir arada oluşuydu belkide. İçki, paragözlülük ve aşırıya kaçan bir tutku..
Mustafa Kutlu'nun bana hitap etmediğini anladım. Yazarı yeniden okuyup şans verir miyim emin değilim. Bunuda zaman gösterecek..
"Her zamanki tartışmalarımızdan biriydi.
Yağmur çiseleyemeye başladı.
Sustuk.
Ailenin üç ferdi.
Üçü de kendi dünyasına daldı.
Böyle böyle kopuyorduk birbirimizden.
Üç insan üç ayrı istikamete doğru yürümeye başlamıştı."
Mustafa Kutlu ağabeyi lise stajında bir abimin sayesinde tanıdım. Önce postacı adam sonra mavi kuş derken yıllardır tane tane okuyup çoğu hikaye kitabını süpürdüm ve sonuncusu şimdi bitti. Böyle bir adam sanırım ülkemizde ölünce daha rağbet hörecek belki, bilemiyorum. Fakat bildiğim şey varsa çerez olarak akıcılığı sıkmayan ender Türk öykücümüzdür. Bana düşen en kısa zamanda ( son zamanlarda sağlık sorunları olduğunu duydum tez zamanda şifa bulsun inşallah) kitap çıkarmasını beklemek düşecek. Kitap yorumuna gelirsek;
Yine klasını konuşturan bir Kutlu eserin. Taşra sorunlarından ziyade duygularını barındıran bir adam. Duyguların etimoloji sözlüğü. Bir ailenin üç ferdinin de birbirinden farklı karakteri ama aynı duygu; duygusuzluk. Sevgi ve saygının önemini burada bir kez daha bizlere sunmuş. Günümüzde yaşanan sorunları da çok iyi aktarmış. İnsan içindeki kurdun hayranı olarak yaşamını idame ettirmeye devam eden varlıkmış..
Atıştırmalık
Şans eseri elime geçmiş bir kitaptı. Meğer çok sevdiğim, defalarca izlediğim “Uzun Hikaye” filminin yazarına ait bir esermiş.
Çok severek okudum.
Keşke okumasaydım diyerek hayıflanmayacağınız akıcı dilde bir kayak. Tavsiye ederim.
Sayın kutlunun film tadında ki bu kitabında en çok aile olmanın dışarıdan basit görünen formülünün kendi içinde ki karmaşıklığına şahit oluyor okur.Ayni evde,aynı masada hayatı idame eden kişilerin aslında nasıl da bambaşka hayalleri ,hayatları olduğunu anlatıyor.Azla yetinmeyip,elimizdekinin kıymetini bilmeyince dağılmaya nasıl da musaitiz aslında.Huseyin Hüsnü Şenin bir mevki aşkı buna ilaveten bar çıkışı soluğu yanında aldığı araba aşkı...Bir arabaya atlayıp gitme hayali...sahi dünyada gidelecek bir yer kaldı mı heryer birbirinin aynı ,herkes aynı...Evin mutfağı bir evin kara kutusudur aslında.Bu mutfağın sahibi Arzu sanırım beni en çok şaşırtan kişi oldu bu ailede.Genel de anneler koltuklarinin bile yerini zor değiştirirken hayatını değiştirmek isteyen bu anne beni hem şaşırttı hem üzdü.Ve tabiki evin hep her istediği olmuş çocuğu Özgür senden öğrendiğim ve hayatıma paye aldığım şu sözünü hiç unutmayacağım içimde ki dalgalı deniz diner mi acaba?
Bu kitap benim Mustafa Kutlu ile tanıştığım ilk kitap. Yeri bende apayrı. Okuyup da anlamadığım bir yazarın üstüne gitme merakımı kamçılayan adeta bana bunu yaptırmak için beni bulan bir kitap.
Açıkçası belki benim zevkimdir ama ben kitabı bazı özellikleri dışında beğenmedim. Çünkü sonu gerçekten bir yere bağlanmıyor ve bu benim canımı çok sıkan bir şey oldu. çünkü kitabın başından sonuna kadar ''acaba ne olacak,acaba nereye bağlanacak, acaba nasıl bitecek'' diye bekliyorsunuz ve hiç bir şey olmuyor. Bu kelimenin tam anlamıyla korkunç bir şey.
Kitapta 3 kişilik bir aile fakat asla birbirine bağlanamamış bir aile var. Ve bu ailedeki 3 kişinin de ruh hali ,karakteri bir hikayeye göre mükemmel bir şekilde anlatılıyor.
Arzu, Hüseyin ve Özgür hayattan bir haz bir zevk alarak yaşamak isteyen fakat şartlar yüzünden bunu başaramayan 3 karakter. Günümüzdeki birçok insanı özetleyen bir hikaye.
Ama hikayenin sonu yok ve bu çok kötü ve üzücü bir şey ,kitabı az önce bitirdim ve gerçekten bitirince''ama bu kitap bitmedi ki'' diye bağırdım.
Sonuç olarak bu kitap benim zevkime uymadı.
Ve eğer bu tarz kitapları sevmiyorsanız maalesef tavsiye etmem.