Kısalık içinde kusursuzluk: Chopin'in sanatının özelliklerinden biri de buydu. Ölüme, hastalığa meydan okuduğu gibi, içli duygularını da belli etmekten kaçınır, eserlerini uzun konuşturmamaya çalışırdı. Kendini ele vermekten, iç dünyasını büyük ölçüde dışarı vurmaktan çekinirdi. Bunun için, onun eserlerinde, kısa bir «Ah!» çektikten sonra derdini içine gömen bir mutsuz kişi gibi, sesten çok sessizlik konuşur. Schumann bunu çok iyi anlamıştı, Chopin'in iç dünyasını - kişiliğinde gizli olan ikinci benliği - eserlerindeki durgulardan, susuşlardan anlayabileceğimizi söylerdi.
Kalabalıklar bir kurşun denizine benzer: ateşe tuttunuz mu yumuşayıp dalgalanır ama, bu kurşundan ağır dalgalar yinede ağırdır,onları evirip çevirebilmek için pehlivan yapılı bir işçinin kolunu ister.