Merhametin, duyulana ne büyük bir yük olduğunu bilemezdi ki dedem. Aklının ucundan bile geçirmediği muhakkak. Hoş o zamanlar, ben de anlayamazdım, hissederdim yine bir şeyler ve şundan bundan ötürü yalnız annemin ezildiğini, suçlandığını görürdüm. Bunun için karşıdakinin ithamı, asla gerekli değildi. O, ezelden ebede suçlu olmayı kabul etmişti; bir kez eğip uzatmıştı boynunu! İşin en kötüsü, alışmıştı bu hâline... Kişi, zincirlerini fark etmeyecek kadar tutsaklaşır mı?
Olurmuş, öğrendim.