1976'dan bu yana, Bulgaristan'da yaşayan millettaşlarımıza, Bulgar Hükûmetleri'nin uyguladığı, insanlık utancı politikalar ve kanlı baskılar...
"Oysa, bedenler, beyinler ve sevdalar bu toprağa gübre olabilir, iş ki çiçekler, her yıl yeniden büyüyebilsin..."
Ahh, İlay! Akçabardağım... Akçiçeğim...
Bir kitap karakteriyle ne kadar bağ kurulursa, o kadar kurdum. Özellikle şu geçtiğim dönemlerde, kendimi tamamen İlay gibi hissediyorum.
Vatanı için Türklüğü için verdiği o savaş... Kalemiyle herkesi korkutması, çektiği eziyetler...
Her şeye karşı dimdik duruşu ve zekâsı beni kendine çok bağladı, silahla değilde kalemiyle ve o laf yapan ağzıyla herkese korku salması, çok hoşuma gitti.
Sanki bir arkadaşımla buluşacakmış gibi, sana defalarca geleceğim İlay. Sen benim için çok farklı bir kitap oldun, bağ oldun. Söylemek ve yapmak istediğim her şeyi sende buldum...
Ve aşka karşı olan o bağlılığın olmasına rağmen, Bayrak ve vatan sevdan için, her şeye mantıklı yaklaşmanı çok sevdim İlay...
Benim kadar sevmeyecek olsanız bile hayatınızda bir kez okumanız gerektiğini düşünüyorum.