Kadınlar o zamanlar (Roma Cumhuriyeti'nin son zamanları) resmi konumlarının öngördüğünden çok daha etkiliydi. Üst sınıflardaki kadınların görgülü olmaları bekleniyordu ve evde özel öğretmenle çalışabilirlerdi, kız çocuklarının ilkokula gitme imkânı da vardı. En mühimi evlilikte kendi mülklerini muhafaza ve bütünüyle kocalarının emrine girmediler. Esasen erkekler sık sık ordudaki veya eyaletlerdeki kamu vazifelerinden ötürü uzaktaydılar ve aile eviyle malî işlerin idaresinin eşler tarafından üstlenilmesi beklenirdi. Kadınların bazıları perde arkasından siyasi aracılar olarak hareket etti. Tenkitçi olduğu kadar lafını esirgemez biri de olan Cato rivayete göre " Biz dünyayı yönetiyoruz, eşlerimiz de bizi" demiştir.
Cicero'ya göre devletlerin fiili kanunlarının doğal yasayla uyumlu olmadığı ayan beyan ortadadır: ''Hepsinin en aptalca düşüncesi, ulusların geleneklerinde ve yasalarında bulunun her şeyin adil olduğu inancıdır.''