Üçüncü dünyadaki “yönetenler sınıfı” ait oldukları, temsil ettiklerini iddia ettikleri toplumların, halkların değil, emperyalizmin hizmetindedirler. Emperyalist çıkarların bekçiliğini yaparken sömürü ve yağmadan pay alıyorlar. Dar sınıfsal çıkarlarını da toplumun çıkarları (ulusal çıkarlar safsatası) olarak sununmayı ne yazık ki şimdilik başarıyorlar.