Ilahi akıbetlerden kurtulmak, o dehşetli akabelerden sıyrılmak ve cehennem ateşinden yakayı kurtarmak kolayca mümkün mü olacaktır sanıyorsunuz? Mutahhar imamların ağlayışları ve İmam seccad'ın inleyişlerinin öğretme amacıyla olduğunu ve böyle yaparak başkalarına Allah'a nasıl yakarılması gerektiğini öğretmek istediğini mi sanıyorsunuz siz? Sahip oldukları onca Yüce makam ve Allah indindeki o büyük derecelerine rağmen yine de Allah korkusuyla ağlıyordu onlar. Önlerinde bulunan ve kat etmeleri gereken yolun ne kadar çetin ve tehlikeli olduğunu biliyorlardı çünkü. Zorluklardan, çetinliklerden bir tarafı dünya diğer tarafa ahiret olan ve cehennemden geçen sırattan geçmenin zorluklarından haberdardı onlar, kabir berzah ve kıyamet alemleriyle bunların korkunca akabelerini biliyorlardı bu nedenledir ki hiçbir zaman rahat edemediler ve daima ahiretin şiddetli cezalandırmalarından Allah'a sığındılar.
Psikolojik hastalıkların acısı olsaydı şükretmek gerekirdi, çünkü insanı tedaviye sevk ederdi bu. Ama ne yazık ki bu hastalıkların acısı yoktur. Gurur ve bencillik hastalığı acısızdır, diğer günahlar da öyledir. Hiçbir acı hissettirmeksizin kalbi ve ruhu çürütüverir. Bu hastalıkların acısı olmadığı gibi görünüşte tatlıdır da. Gıybet sohbetleri mesela bir hayli koyu ve tatlıdır. Bütün günahların kökü olan nefsine düşkünlük ve dünyaya düşkünlük zevk vericidir aynı zamanda...
Kimi zaman Asi ve Günahkar insan Haktan uzaklaşma ve fazla günah işlemine neticesinde Karanlığa ve cehaleti öylesine hesaplanmaktadır ki, şeytanın vesvesesine bile gerek kalmamaktadır artık, bizzat kendisi şeytanın rengine bürünüvermektedir.