En Eski Cihan Sulhu ve İslam kitaplarını, en eski Cihan Sulhu ve İslam sözleri ve alıntılarını, en eski Cihan Sulhu ve İslam yazarlarını, en eski Cihan Sulhu ve İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evinde barışın tadını tatmayan kişi, insanlık barışının kıymetini takdir edemez, hazzını alamaz. Dolayısıyla böyle bir kimse, barışın koruyucusu da olamaz. Onun benliğinde savaş, nefsinde ızdırap, ruhunda da sarsıntılar vardır.
Hz. Ali kaybetmiş olduğu kürkünü bir gün bir Hıristiyan’ın üzerinde görür ve o Hıristiyan’ı kadını huzuruna getirerek, kadıya: “Bunun sırtındaki kürk benimdir. Ben onu ne sattım ve nede hibe ettim.”der. Kadı o Hıristiyan’a: “Emir-ul Mümini’nin sözlerine ne diyorsun?” diye sorar. Hıristiyan da: “Emir-ul Müminin her ne kadar yalan söylemiyorsa da bu kürk benimdir”. Diye cevap verir. Kadı Hz. Ali’ye kürkün kendisine ait olup olmadığa dair bir delil sorar. Hz. Ali gülümseyerek kadı doğru söyledi benim elimde bir delil yok der. Bunun üzerine kadı kürkü Hıristiyan’a iade eder. Hıristiyan kürkü alıp birkaç adım yürüdükten sonra geri döner ve derki: “Bu hüküm tıpkı peygamberlerin hükmü gibidir. Emir-ül müminin beni kendi kadısına şikâyet ediyor. Kadı ise onun aleyhine karar veriyor.( Kelime şahadet getirip Müslüman olduktan sonra) Ey Emir-ül müminin sen Sıffin muhaberesinden geri dönerken bende askerin ardından geliyordum. Bu kürk devenizin terkisinde düştü bende aldım.” Bunun üzerine Hz. Ali mademki Müslüman oldun. O halde kürkte senin olsun der.
Hz. Ömer, kıtlık yılında hırsızlık cezasını umumi olarak uygulamadan kaldırmıştı. Nitekim bu kararını da fiilen bir kişinin şâhısında bizzat uygulayarak, had cezasını tatbik etmedi. Hatib b. Ebi Belta’nın kölelerinin bir deve çalmaları suçunda bu suçun cezasını uygulamadı. Çünkü Hz. Ömer, Hatib’in kölelerine yiyecek ve içeceklerini yeterli miktarda vermediğini anlamıştı. Bu nedenle devenin iki misli fiyatına ödemekle Hatib’i mükellef tuttu ve köleleri serbest bıraktı.
Eğer talihsizlik insanlığı bir gün Amerika’nın eline düşürürse, Amerika’yı durduracak bir güçte yeryüzünde bulunmazsa vay insanlığın başına geleceklere.
Müntesiplerince "barış dini" denilen İslamın yine bizzat müntesiplerince ne kadar da bilinmediğini çok açık bir şekilde gösteriyor kitap aslında okuyanlara..
Günümüzde yaygın ve yanlış anlaşıldığı şekliyle "savaş" anlamıyla da eş görülen "cihad" konusuna da değinen eser (ve belki de yazarı) okunmadığı ve pek bilinmediği için "kayıp" bile sayılabilir ... Öyle yada böyle bir ünü var ama aslında kendi mahallesinde ve diğer mahallelerde pek de bilinmiyor (bence)...