Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.40
Çimen Türküsü
Truman CapoteMost Liked Çimen Türküsü Reviews
You can find Most Liked Çimen Türküsü quotes, most liked Çimen Türküsü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
7.6Out of 10
Tiffany'de Kahvaltı'dan sonra yazarın okuduğum ikinci kitabı olan Çimen Türküsü adlı kısa romanında, Capote'nin çocukluk yıllarının da izlerini görüyoruz. Hayalin ve gerçeğin şiirsel bir anlatımla buluştuğu roman, on bir yaşındaki Collin Fenwick'in annesinin ölümünden sonra, babasının iki yaşlı kuzeni olan Verena ve Dolly Talbo kardeşlerin yanına çiftlik evine gönderilmesiyle birlikte büyüme sürecinde yaşadığı olayları ve kasabadaki izlenimlerini, okuyucuya yine Collin'in ağzından anlatıyor.
Collin'in, hiç evlenmemiş Verena ve Dolly Talbo kardeşler ve hizmetçileri Catherine ile birlikte yaşadığı maceralarını keyifle okudum, zaman zaman da gülümsediğim anlar oldu ancak kitabın bütününe baktığımda aslında hayata tutunamayan, bir amacı olmayan insanların hallerine de üzülmedim değil. Oldukça sürükleyici ve okuması da gayet zevkli bir romandı. Kitapla kalın...
Merhaba...
.
.
Haftasonu okuma anlamında oldukça verimliydi benim için. Martin Eden’i okurken araya daha ince bir kitap sıkıştırmak istedim. Okumayı sevenler bilir, bazen tek kitap okumak yetmez!
.
.
Çimen Türküsü’nü ne zamandır okumak istiyordum, okuma listeme eklemiş, görselini bile hazırlamıştım. ️ Kısmet bu zamanaymış.
.
.
İyi ki de okumuşum dedim. Truman Capote ile bu sayede tanışmış olduk hem. Sade ve akıcı diliyle bu soğuk havalarda içimi ısıtan bir serüvene çıkardı beni.
.
.
Çok yüksek bir beklenti içinde değildim zaten kitabı alırken ve okumaya başlarken. Bir kaç alıntı dışında, meşhur kırmızı kalemimi çok kullanmadım okuma esnasında. Bilen bilir, ben okuduğum kitaplarda izler bırakmayı severim...
.
.
Benim kafamı rahatlattı, içimi yumuşacık etti bu kısa roman. En iyi tabirle ve kitaptan esinle; taze çimen kokusu arasında uzanıp, parlak gökyüzünü seyretmek gibi bir histi bu.
.
.
Martin Eden’in ağır yükünü omuzlarımdan bir an indirdi ve beni soluklandırdı diyeyim. Müthiş edebi bir beklentiniz olmasın sakın! Hayalkırıklığı yaşarsınız sonra. Ama şöyle içim açılsın, keyifli, çıtır bir okuma yapayım derseniz kesinlikle tavsiyemdir...
.
.
Verena, Dolly, Catherine ve tabii ki yaşayan anlatıcımız olan Collin ile tanışın; pamuk gibi, taze çimen kokusu gibi bir hikaye sizleri bekliyor...
Truman Capote'nin çocukluğundan izler taşıyan oldukça güzel bir kitaptı. Anne ve babasını kısa aralıklarla kaybeden Collin Fenwick, bir Güney kasabasında yaşayan akrabalarının yanınaVerena ve Dolly ve Bir de hizmetçileri siyahi Cathrine'le birlikte yaşarlar.
Eve maddi anlamda çekip çeviren Verena'dır. Dolly ve Catherine ise evin işleyişini garanti altına almıştır. Dördü birlikte dingin bir mutlulukla hayatlarını sürmektedirler.
Kasabaya dışarıdan gelen Dr. Morris Ritz, bu küçük grubun hayatını temelli değiştirir. Doğa insan ilişkilerinin işlendiği muhteşem bir eserdi.
İçindeki çocuğu kaybetmeyen herkese hitap eden çok güzel bir kitaptı, tavsiye ederim.
Serin bir yaz gününde çimlerin üzerine oturup okuyabileceğiniz güzel bir kitap.
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı kütüphanede görünce hemen aldım ancak beklentimin altında kaldı. Dili güzel ve akıcı bir kitap ama konusu yeterince iyi değildi bana göre.
Çimen Türküsü, geçmişe götürdü beni.Çocukluğumda, pazar günleri kahvaltı masasının başında ailece seyrettiğimiz (aile filmlerinin ağırlıkta olduğu) TRT'nin pazar sineması kuşağı vardı.
Kahvaltımızı hazırlar, filmin başlamasını beklerdik.Güzel çocukluğum benim.️
Çimen Türküsü'nün hikâyesi Amerika'nın küçük bir Güney kasabasında geçiyor.Anne ve babasını kaybeden Collin, iki yaşlı kuzeni Verena ve Dolly ile büyük bir çiftlik evinde yaşamaya başlar.Verena, katı, otoriter, herkesin çekindiği biridir.Dolly ise uysal, duygusal biridir.Bir gün Dolly, Collin ve yardımcıları, dostları Catherine; Verena'ya karşı ayaklanırlar, evi terk ederler, bir ağaç evde yaşamaya başlarlar.
İşte hikâyenin atmosferi, bir de bu ağaç ev beni çocukluğuma taşıdı.Amerikan sineması ile büyüyen benim kuşağımdan ağaç ev hayali kurmayan çocuk var mı acaba?
Çimen Türküsü Capote'nin çocukluk yıllarından esinlenerek kaleme aldığı bir eser. Anlatıcı aynı zamanda 11-16 yaş aralığını geçirdiği evi, evdeki kişileri, kasabadakileri bizlere renkli bir şekilde aktarıyor. Aynı zamanda hüzünlü bir anlatımı var. Olaylar sıradan bile olsa sözcüklerin inşası etkileyici. Özellikle ormandaki tahta evde bir araya gelen farklı kişiler ve aralarında geçen diyaloglar için bile okunmaya değer bir kitap. Hakim aynı zamanda bir bilge gibidir ağaç evde altın değerinde sözleri ondan işitiriz.
Truman Capote
Truman Capote Amerikan edebiyatının tartışmalı eserler vermiş önemli bir yazarı. Özellikle Kabul Edilmiş Dualar ile Hollywood dünyasını sarsmış. Ama onun en önemli eseri Soğukkanlılıkla. Hikayeleri de çok dikkat çekici. Çimen Türküsü de hikayelerinin tadında okunası bir eser.
okudugum ilk Capote romanı.
Collin'in kaybının etrafını çevreleyen saran pek çok kahramanın hikayesine anılarına hayatlarının bir kesitine tanıklık ediyorsunuz. Çok da Collin'inkine değil , o da tanıklık ediyor ,11 yaşında, iyi gözlemci Collin. Bu şekilde yerleşiyor belki yeni ailesine yeni evine. Ama derken bir ağaç eve ve sonrasında nereye?
Olaylar o kayıptan sonrasında gelişip başlıyor ama onlar ağaç evden önce ve sonra diye anlatmaya başlıyorlar bir dönem yaşadıklarını.
Acaba Collin kendi hikayesini nasıl yazmaya başlayacak, kitabın sonunda yazar da zaten düşündürüyor bunu ,Colin in atılımı ve en nihayetinde yolculuğa çıkışıyla; çimen türküsü sakinleriyle.
Çimen Türküsü, gördüğüm kadarıyla Truman Capote'nin diğerlerine göre daha az bilinen bir kitabı. Ben de Çimen Türküsü'nü, içinden bir alıntı görüp okumaya karar vermiştim.
Genel anlamıyla kitabı çok çok beğendiğimi söyleyemem. Fakat Capote'nin hikayenin aralarına sakladığı, romanındaki karakterlerinin diyalogları aracılığıyla okurla paylaştığı birkaç yorumu var ki, benim zihnimde uzun süre yerini koruyacaktır. Bu yorumların da çoğu sevgi ve sevmek ile ilgili. Sadece sayfa aralarından bulup çektiğim bu birkaç yorumu için bile Çimen Türküsü ile iyi ki karşılaşmışım diyorum.
Sevmenin ne kadar emek istediğini, sevmenin aslında bir sevmeler dizisi olduğunu, küçük şeyleri sevemeden bir insanı sevmeye de onun sevgisine de layık olamayacağımızı unutuyoruz. Çünkü küçük şeyleri dahi sevemeyen ve takdir edemeyen kişi, ilişkilerdeki önceliğin, kutsallığın sevmek olduğunu bilemez ve sadece sevilmeyi hayvani bir içgüdü ile arzular.
Kitaptan bir alıntıyı da incelememin sonuna koyuyorum;
"Sevmekten bahsediyoruz" dedi. "Bir yaprak, bir avuç tohum... İlk önce bunlarla başlayın. Sevmek nedir biraz öğrenin. Önce bir yaprağı, yağmurun yağışını, sonra bir tek yaprağın size neler öğrettiğini, yağmurun içinizde neler yarattığını duyup anlayabilecek bir insan sevin. Kolay iş değil, biliyorum. Belki bir ömür boyunca sürer. Benim de öyle oldu zaten, ama gene de istediğime erişemedim, sadece istediğimin ne kadar gerçek olduğunu biliyorum: tabiatın bir hayat dizisi olduğu gibi, sevmenin de bir sevgi dizisi olduğunu anladım."