İzlerini üç bin yıl öncesine kadar sürebildiğimiz Çin edebiyatı, Çin halkının kültürel kimliğini derinlemesine şekillendirmiştir.
Çin edebiyatı hem insanlar arasındaki ilişkiye ve gündelik yaşama hem de siyasi eğitime dair konular içerir.
Dahası halkın manevi arayışlarına bir cevap sunabilmenin peşindedir.
Çin halkı insan-doğa ahengi için mücadele ederken aynı zamanda gündelik yaşam ile insan ilişkilerinin kutsal ilkelerle bütünleşmesine gönülden inanmaktadır.
Edebiyatçılar topyekûn kâinatı, tarihi ve sıradan insanların acılı kederlerini keşfetmek isterler.
Bütün bu özellikler Çin edebiyat geleneğinin ihtişamını zaman ve tarih içinde inşa etmiş, bezemiştir.
Elinizdeki kitap kadim Çin’den 21. yüzyılın Çin Halk Cumhuriyeti’ne değin uzanan binlerce yıllık Çin tarihinin derinliklerinden fışkıran edebi birikimi gözler önüne sermektedir.
Hanedanlıklardan Kültür Devrimi’ne, pazar ekonomisinden internet çağına kadar neredeyse insanlık tarihinin tamamını kapsayan bir zaman dilimindeki edebi yaratım süreçlerini Çin zaviyesinden yeniden yaşamak isteyen okuyucusuna bir davet yolluyor.
Şiirden operaya, öykülerden masallara ve dahi siber-romanlara kadar pek çok farklı edebiyat türü Çin’in siyasi tarihiyle bütünleşerek meraklılarına eşsiz bir eser sunmaktadır.
