Çin Felsefesi Tarihi

Fung Yu-Lan

Oldest Çin Felsefesi Tarihi Quotes

You can find Oldest Çin Felsefesi Tarihi quotes, oldest Çin Felsefesi Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Appamâdavagga: (...) kayıtsızlık ise ölümün yolu!
Buda, bizatihi hayatın, acının kökü ve kaynağı olduğunu söyledi. Aynı şekilde Platon da, bedenin ruhun hapishanesi olduğunu söyledi. Yine Taocuların bazıları hayatın, bir pislik, bir tümör olduğunu ve ölümün bu tümörün koparılması olarak kabul edileceğini söylediler. Bütün bu düşünceler, bozulmuş maddi dünyanın tuzağı diye isimlendirilecek olan şeyden ayrılmayı gerektiren bir görüşü ifade etmektedir; bu yüzden de, eğer bir bilgenin başarısının en yüksek derecesi gerçekleştirilecekse, bilge toplumu hatta bizatihi hayatı terk etmek zorundadır. Yalnızca bu şekilde, nihai kurtuluşa ulaşılabilir.
Sayfa 9 - 1. BASKI ISTANBUL BiLGi ÜNiVERSiTESi YAYINLARI, NiSAN 2009 / ÇEVİREN FUAT AYDIN (ÇİN FELSEFESİNİN PROBLEMİ VE RUHU)
Son zamanlarda Çin hakkında yazılmış olan sayısız kitaba rağmen gerçekte, Batı'da bu ülkenin felsefesi hakkında ne kadar az bilgiye sahip olduğumuz dikkate değerdir. Hatta en eğitimli Amerikalılalar bi­le, kendilerinden Çin'in ana felsefecilerinden birkaç tanesini saymaları istense, eğer Çin hususunda uzman değillerse, Konfüçyüs ve muhteme­len Lao Tzu'dan daha fazlasının ismini zikredemeyeceklerdir. Bu ifade­ nin, meslekten olmayanlar kadar, hemen hemen büyük oranda ortalama profesyonel felsefe öğretmeni için de geçerli olacağını tahmin ediyorum.
Reklam
Herhangi bir konunun kısa tarihi, daha uzun bir tarihin basit bir kısaltması olmamalıdır. Bu, yalnızca isimler ve "izmlerin" bir en­vanterinden daha çok ona dair tam bir resim olmalıdır. Bunu gerçek­leştirmek için yazar, bir Çin deyiminin ifade ettiği gibi, "zihninde bü­tün tarihe sahip olmalı"dır. Ancak o zaman, okuyucuya seçmiş oldu­ğu sınırlı alan içinde yeterli ve kapsamlı bir anlatıyı verebilir.
Felsefenin Çin Medeniyeti'nde işgal ettiği yer, diğer medeniyetlerde dinin işgal ettiği yerle karşılaştırılabilir. Çin'de felsefe, her eğitimli şahsın ilgilendiği bir şeydir. Eski zamanlarda, eğer bir adam ne olursa olsun eğitilecekse, onun alacağı ilk eğitim, felsefe hakkında olurdu.
Şiirde "kelimelerin sayısı sınırlıdır; ancak onun ileri sürdüğü düşünceler, sınırsızdır."
Bir kimse, Lao-tzu'da bulduğu bütün düşünceleri bir araya getirip onları, elli bin hatta beş yüz bin kelimeden oluşan bir kitapta yazıya dökebilir. Bunun ne kadar iyi yapıldığı önemli değildir, ancak meydana getirilen bütünüyle yeni bir kitaptır. Orijinal Lao-tzunun yanı sıra okunabilir ve aslının anlaşılmasında insanlara önemli bir yardım yapabilir; ancak söz konusu kitap, hiçbir zaman aslının yerini alan bir şey olamaz. Daha önce kendisine atıfta bulunduğum Kuo Hsiang, Chuang Tzu'nun büyük yorumcularından biridir. Onun yorumu, bizatihi Ta­ocu literatürün bir klasiğidir. Chuang Tzu'nun kinayelerini ve mecaz­larını akıl yürütme ve tartışma şekline dönüştürmüş ve onun şiirlerini kendisine özgü nesirler olarak tercüme etmiştir. Onun eseri, Chuang Tuz'nunkisinden daha açıktır. Ancak Chuan Tzu'nun orijinal eserinin imalılığı ve Kuo Hsiang'ın yorumunun açıklılığı arasında insanlar ha­la: "Hangisi daha iyidir?" diye sorabilirler. Daha geç bir dönemin Bu­dist Ch'an ya da Zen okuluna mensup bir keşiş, bir gün şöyle demiş­ ti: "Herkes, Chuang Tzu üzerine bir yorum kaleme alanın Kuo Hsiang olduğunu söylüyor; bense, Kuo Hsiang üzerine yorum kaleme alanın Chuang Tzu olduğunu söylüyorum."
Reklam
212 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.