Pearl s.buck'un okuduğum ilk kitabı.Harika bir anlatım var.Kelimeler,cümleler arka arkasına akıp gidiyor.Hiç sıkılmadan okuyorsunuz.Cariye olarak saraya girip,imparatoriçeliğe kadar yükselen ve uzun yıllar ülke yönetiminde söz sahibi olan imparatoriçe Yehonala' nın öyküsü. Kitapta ayrıca 1850' lerden başlayıp 1900' lerin ilk yıllarına kadar olan zamandaki
Çin İmparatorluğunun, çok önemli olayların yaşandığı kısa bir dönemi de beraber anlatılıyor. Bu kitabı okurken tarihte bir dönem en güçlü imparatorluklar olan Osmanlı ve Çin imparatorluklarının daha sonra neden Avrupalılar karşısında bu kadar aciz duruma düşmelerinin ve güçlerini kaybetmelerinin sebebinin aynı hataları yaptıklarından dolayı olduğunu açıkça anlamış bulunuyorum.Her iki imparatorlukta teknolojik gelişmelere ve bilime yeteri kadar ilgi göstermemişler,kendilerine çok güvenmişler.Bir de buna iç iktidar çekişmelerini eklerseniz,farklı bir sonucun ortaya çıkması bir mucize olurdu herhalde.Biz yine kitaba dönelim.Yazarın bu derece basit anlatımı beni çok etkiledi. Bulabildiğim diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.Sadece bu kitabını okuyarak bile Nobel Edebiyat ödülünü hakederek aldığı izlenimini edindim.Bence okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum.