“Babanı, ananı sayar seversen, uzun yıllar yaşayacaksın, zengin olacaksın…” on emirden biridir bu…tanrı, kişioğluna sevgi karşılığında bir mükâfat vaat vermeyi gerekli olduğuna göre, demek, iyi ahlâklı değil sizin tanrınız.
Karakterler yine çok gerçek. Dosto okurken sadece çıplak bir gerçeklik insanın yüzüne çarpıyor. Daha sonra insanın bilincinin en derin noktalarına kadar sirayet ediyor. Karakterler hep bir karmaşa içinde. Ruhen,fikren,vicdanen kimisi hiçbir şeye inanmiyor.
Kimisinin ne olduğu belli değil saf çıkarcı
insanları sadece ve sadece çıkarları uğruna kullanıyor.
Kimisi inanç ve inançsızlık arasında gidip
geliyor ama aşırı temiz karaktere ve kişiliğe sahip dürüstlük abidesi.
Kimisinin gizlediği çok büyük günahları var ve bunun vicdan azabı onun sonsuza dek yakasında. Dostoyevski'nin karakterlerine neden böylesin neden böyle diyemezsiniz çünkü o gerçektir filtreden geçirilmemiş insandır. Karakterler dürüstlükten ziyade gerçekliği hissettiriyor. Maske yok.
İnsanı tüm çıplaklığı ve gerçekliği ile
bilincimizdeki kaosu resmen belgesel
objektifliği ile görebilirsiniz bu eserde.
Mutluluk ve coşkunun eşlik ettiği
kargaşa içindeyim zihin olarak.
Teşekkürler büyük deha.