İlahi güçler ilkel zamanların yöneticilerinin toplumda kendi pozisyonlarını korumak ve yönetimlerini meşru kılmak için ortaya attıkları önemli bir stratejiydi. Göktürk Kağanlığı kurulduktan sonra bu ilahi güçler kavramı da yeniden ortaya atılmıştı. Kağanın siyasi gücü ilahi kudretlerle meşrulaştırılıyor; devleti kurma ve hükümdar olarak kuralları koyma yetkisinin Göklerin iradesiyle kağana verildiği düşüncesi destekleniyordu. Bu düşünce, antik Türk yazıtlarında şu şekilde anlatılır: “Üstte Gök Tanrı altta yağız yer kılındığında ikisi arasında kişioğlu kılınmış. Kişioğlunun da üzerine eçüm apam Burnin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturupda Türk boylarının ilini, töresini tutu vermiş, [düzen] edi vermiş” (Üstte gök, altta yer oluştuktan sonra ikisinin arasında insanoğlu yaratılmış. İnsanoğlunun başına atalarımız Tümen Kağan ve İstemi Kağan geçmiş. Tahta çıkıp Türk halkını, devletini ve kanunlarını oluşturmuşlar, Kültigin Yazıtı, D1).