Yıllarca benzersiz, kötücül bir rüya musallat oldu bana: sonunda bir kapı olan uzun bir koridorun ortasında ayakta duruyorum, tutkuyla istememe rağmen gidip açmaya cesaret edemiyorum kapıyı, sonunda karar verip açmak üzere uzanıyorum; ama orada gördüğüm hayal bile edilemeyecek kadar korkunç bir şey.
Ne kadar uğraşsam da, bırakın eski benliğimde rahat edebilmeyi, eski kalıbıma bile sığamıyorum; orada düzensizlik haddini fazlasıyla aştı; mobilyalar yer değiştirdi; lamba kapkara ve sönük, geçmişimin parçaları yerlere saçılmış.
Bunu neden yazıyorum? Kalemimin her zamanki akışı mı bu ? Yoksa iki insanın birbirine iki kan damlası kadar benzemesi gerçekten de başlı başına bir suç mu teşkil ediyor ?
İnsan okulda ne öğrenir ki? Hiç birşey. Akıllıysan dersler ne işe yarar? Esas olan Doğa'dır. Politika mesela beni cezbetmiyor. Genelinde.. dünya, bilirsin, rezil bir yer.