insan, yalnızca hitap edilen değil, aynı zamanda itirafı gerekli kılan, dayatan, değerlendiren ve yargılamak, cezalandırmak, avutmak ya da uzlaştırmak için müdahale
eden bir muhatabın en azından sanal varlığı olmaksızın itiraf etmez; bu öyle bir gelenektir ki, hakikat kendini göğüslemek zorunda kaldığı engel ve direnmelerle tanımlar..