Cinsellik ve Din

Turhan Muharrem Turhan

Cinsellik ve Din Sözleri ve Alıntıları

Cinsellik ve Din sözleri ve alıntılarını, Cinsellik ve Din kitap alıntılarını, Cinsellik ve Din en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevgide Bir İnsana Sahip Olunmaz, Yalnız Ait Olunur
Cinsel davranış iki bireyi birbirleriyle son derece yakın bir ilişki içine sokmakta ve normalden çok fazla yoğun duygular yaşamasına sebep olmaktadır. Bir insana cinsel bakımdan sahip olunabilir, ama bazen buna rağmen onun sevgisi elde edilemez. Sevgide bir insana sahip olunmaz; yalnız ait olunur. Bu duygu bir kimseyi cinsel ilişkiye zorlayabilir ama sevmeye zorlayamaz. Yaşanan yoğun duyguların oluşturduğu ortam içinde bireyler mutlu ya da mutsuzluk duygusunu yaşarlar. Bu mutluluk duygusu cinsel sevgide ayrı bir etken rol oynar: Başka bir insanla birleşmek. Kardeşçe sevgi bütün insanlara, ana sevgisi çocuğa ve bizim yardımımıza ihtiyacı olanlara ilişkin olduğu halde, cinsel sevgi, genellikle karşı cinsten olan ve kendisiyle birleşilmek istenen tek bir kişiye yöneltilir. Cinsel sevgi, ayrılıkla başlar, bir olmakla son bulur, ana sevgisi bir olmakla başlar, ayrılığa götürür. Eğer ana sevgisinde birleşme gerçekleşebilseydi, bu, çocuğun bağımsız bir varlık olarak yok olması demek olacaktı; çünkü çocuğun anasına bağlı kalmaktan çok ondan ayrılmaya ihtiyacı vardır.
Sayfa 110-111
Türk Toplumunun Cinselliğe Bakışı
Sonuç olarak “Türk toplumunun cinselliğe bakışında, cins ayırımına dayalı, erkek egemenliğinin vurgulandığı, cinsel bilgisizlik ve deneyimsizliğin sorunlara yol açtığı, doğal ve dürüst olmayan bir yapının varlığını sürdürdüğü görülmektedir." Bununla beraber değişen soysal kültürel yaklaşımlar ve genç nüfusun varlığı Türkiye'de çatışmalara yol açmaktadır. Sayıları her gün çoğalan cinsel hastalıklardan korunma, sağlıklı cinsel ilişki vb. durumlar ile ilgili gençlerin bilinçlendirilmesi önemli bir ihtiyaçtır.
Sayfa 237
Reklam
Türkiye'de Cinsel İstismar Üzerine Yapılan Bir Araştırma
Diğer bir mesele olan cinsel istismar konusunda Türk toplumundaki sıklığını araştıran az sayıda çalışma yapılmıştır. İstanbul'daki liselere devam etmekte olan 1955 kız çocuğu arasında yapılan bir araştırmada 1871 (% 95,7) çocuğun cinsel istismarla ilgili soruya yanıt verdiği saptanmıştır. Bu çocukların 250'si (% 13,4) cinsel istismara
Sayfa 235-236
Türkiye'de (Nispi) Modernliğin Ön Şartı: Ahlaki Hassasiyet Kaybı
Türkiye'de ahlaki hassasiyetlerin kaybedilmesi adeta modernliğin ön şartı olarak kabul edilmektedir. Bu müstehcendir, edebe aykırıdır, zararlıdır gibi tepkiler gösterenler de gericilik ve çağ dışılıkla suçlanmaktadır. Bu yaklaşım, cinselliğin medya ve internette yanlış kullanımı ile ilgili mücadelede Türkiye'nin en büyük açmazlarından birini oluşturmaktadır. Böyle olunca sanat icra eden bir takım insanlar işledikleri cinsellik suçlarına mantığa ters gelecek kılıflar aramaktadırlar. “Ankara'da yaşları 18'den küçük 7 kızın da aralarında bulunduğu 9 ayrı nitelikli cinsel saldırı suçunun faili olduğu tespit edilen Devlet Opera ve Bale sanatçısı 31 yaşındaki Şahin Öğüt hakkında 7 ayrı soruşturma yürütülmüş ve hakkında 140 yıla kadar hapis istenmiştir. Şahin Öğüt mahkemede “mesleğim dinleyiciler için zevkli olabilir. Ancak icra edenler için sıkıntılı. Buna bir de geçim sıkıntısı eklenince, stres yumağı oldum” demiştir. Motosikletiyle dolaşıp karşılaştığı kadınlara tecavüz eden tenorün kendini savunuş biçimi Türkiye'de konuyla ilgili durumun ne kadar vahim olduğunun ispatıdır.
Sayfa 232
Türkiye'de Cinselliğe Bakışı Değiştiren İki Önemli Durum
Farklı kültürlerin varlığı ve kuşak farklılıkları Türkiye'de birçok konuda olduğu gibi cinsellik konusunda da çatışmalara yol açmaktadır. Gençler dünyadaki örnekleri gibi daha çok özgürlük istemekte, geleneksel yapıya sahip aile büyükleri ise bu konuda kısıtlayıcı olmaktadır. Türk toplumunun cinselliğinin toplumca kabul edilebilirliği daha çok evlilik kurumunun korunması ile bağlantılıdır. Böyle olunca gençlerin evlilik kurumuna girmeleriyle kendilerinden önceki kuşakların davranış biçimlerini ve değerlerini benimsemeleri beklenebilmektedir. Aşk, cinsellik, sevgi sadece bunları yaşayan çiftleri ilgilendiren meselelerken büyüklerce onların müsaadeleri altındaymış gibi algılanabilmektedir. Bunun yanında önceki kuşakların belli bir ölçüde değişimi kabul ettikleri de söylenebilmektedir. Genele bakıldığında kentleşme ve yeni yüzyılın gereklerini kabullenmek ile birlikte okulda veya işte tanışarak evlenenlerin, akrabalar vasıtasıyla veya görücü usulü ile tanışanlara kıyasla çocuklarına daha çok özgürlük bıraktıkları görülmektedir . Buna paralel okullaşma, iş yaşamına atılma gibi sosyal çevrelere girme oranları yükseldikçe çocuklara yönelik sosyalizasyon süreçlerinin esnediğini söylemek mümkündür.
Sayfa 218
25 öğeden 21 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.