Harfler, İbn Arabi'ye en çok harekeleriyle gizemli görünmüştü. O'na doğru hareketlenen harf, sırların taşıyıcısı olarak kendi gerçekliğiyle bilinebilirdi. O halde bilinmeyen bir şey, ancak kendi hakikatiyle, kendi hakikatinin bilinmesiyle bilinen bir şey olurdu. Nokta harfin yüzüydü. Marifet feleği döndüğü zaman üstten noktalı harfler, eylem feleği döndüğündeyse alttan noktalı harfler dogardı.
Sessiz harfler harekelenince seslenirdi. Harekesi olmayan harfin okunmasındaki güçlük, hareke'nin sarsıntı anlamı içermesinden de anlaşılabilirdi. Harfler sarsıldığında dağılır, parçalanır ve sınır durumlarını anlatmada daha işlevsel hale gelirdi. Hareke yola koyulmaydı bir bakıma. Canlılık ve coşkunluktu. Deprenme, kımıldanmaydı. Hareket can belirtisiydi. Harf harekelenince özneler üretebiliyordu.