İmam Gazali; çocuğa, kınayıcı sözlerin çok sık söylendiği takdirde, çocuğun bu sözleri dinlemeye alışarak, kötü davranışlara yönelmeye cesaretleneceğini, sözün kalbine tesirsiz kalacağını belirtir.
Aileler, çocuğun kıldığı namazı takdir etmeyip, kılamadıkları vakitleri öne çıkarırlarsa, çocuğun namaza bağlanması bir yana, hâli hazırda var olan namaz isteğini bile körelmiş olur.
Büyük Âlimler şöyle derler: "yaptığın ibadette kalbinde bir tat görmezsen kalbini sorgulaman gerekir. Çünkü bir amel, mutlaka sahibine geri dönüş bırakmalıdır. Eğer sana ibadetlerden lezzet almak gibi bir geri dönüş olmuyorsa bu amelin, eksik ve kusurlu demektir. Dönüp o lezzeti aramalısın. Çünkü eğer bir eksikliğin olmasaydı, Allah ile beraber olmak sana lezzetli gelirdi."
Huşu içinde kılınan namazın esintisi, o namazın kılındığı odadan bile dışarı taşar. Bütün mahalle, bütün semt hatta bütün şehir, o esintiden istifade eder.
Efendimiz aleyhissalatu vesselam buyurdular ki;
"Kim ağlayan çocuğunu susturuncaya kadar, gönlünü yaparsa Allah, ona cennette memnun kalacağı kadar nimet verir."
Namazlarını geciktirmez, hızla bir kenara atmazlar. Onların namazları selamla son bulmamış, aksine yeni başlamış gibidir. Sanki namazdan hiç çıkmamış gibidirler. Dünyadaki hedefleri Allah'a ayarlıdır. Namazlarından gafil olmazlar.
İki namaz vakti arasında belirlenen zaman, kişinin normal ruhi sürecini anlatır. Yani namaz, tam unutur gibi olurken tekrardan Allah'ı hatırlama sürecidir. İnsan beyni unutmaya ve gaflete düşmeye çok yatkındır. Üç dört saat arayla Allah'ı hatırlayamayan insanın, yanlışa ve hataya düşmesi, Allah'a karşı kusurlar işlemesi, yaratılış görevini unutması çok normaldir. Bundan dolayıdır ki, çocuklarımıza namaz bilinci kazandırırken zaman bilinci de kazandırmaya çalışmamız gerekir.
Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, çocuğa yöneltilen en küçük bir öfkeli bakış onu, Allah'tan uzaklaştırır ve şeytanın kucağına atar. Anne-babadan uzaklaştırır ve başkalarının kucağına atar.
Anne babasının duayla desteklediği çocuk, Allah (Subhanehu ve Teâlâ)'ın kendisine, umulmadık kapılar açtığı çocuktur.
Dua, mahallenin küçük çocuğunu bir ümmete önder yapar.